Translation of "Bilsem" in English

0.007 sec.

Examples of using "Bilsem" in a sentence and their english translations:

Keşke bilsem.

- If only I knew!
- I wish I knew.

Bilsem, size söylerim.

- If I knew it, I would tell it to you.
- If I knew it, I would tell you.
- If I knew that, I'd tell you.

Keşke bunu bilsem.

I wish I knew it.

Gerçeği bilsem, sana söylerim.

If I knew the truth, I would tell you.

Keşke onun adını bilsem.

I wish I knew her name.

Bilsem bile, sana söyleyemem.

Even if I knew, I couldn't tell you.

Keşke ne aradığını bilsem.

I wish I knew what you're looking for.

Keşke ne aradığımı bilsem.

- I wish I knew what I was looking for.
- I wish that I knew what I was looking for.

Bilsem bile, sana söylemem.

Even if I knew, I wouldn't tell you.

Keşke ne olduğunu bilsem.

I wish I knew what was going on.

Keşke ne söyleyeceğimi bilsem.

I wish I knew what to say.

Keşke ne yapacağımı bilsem.

I wish I knew what to do.

Keşke nerede durduğumu bilsem.

I wish I knew where I stood.

Keşke şimdi cevabı bilsem!

If only I knew the answer now!

- Keşke bilsem.
- Keşke bilseydim!

If only I knew!

Keşke nasıl yüzeceğimi bilsem.

I wish I knew how to swim.

Keşke onun adresini bilsem.

If only I knew his address.

Nasıl yapacağımı bilsem yaparım.

I'd do that if I knew how.

Onun adresini bilsem, ona yazarım.

- If I knew her address, I would write to her.
- If I had known her address, I would have written to her.

Sorunun cevabını bilsem sana söylerim.

If I knew the answer to the question, I would tell you.

Keşke bu sorunun cevabını bilsem.

I wish I knew the answer to this question.

Keşke ne söylemem gerektiğini bilsem.

I wish I knew what I should say.

Keşke onun nerede olduğunu bilsem!

I wish I knew where he was!

Keşke onun ne olduğunu bilsem.

- I just wish I knew what it was.
- I wish I knew what it was.

Keşke Tom'a ne olduğunu bilsem.

I wish I knew what happened to Tom.

Keşke Tom'a ne söyleyeceğimi bilsem.

I wish I knew what to tell Tom.

Keşke bunun nasıl çalıştığını bilsem.

I wish I knew how this worked.

Keşke Tom'un kim olduğunu bilsem.

I wish I knew who Tom was.

Keşke Tom'un nerede olduğunu bilsem.

I wish I knew where Tom was.

Keşke arabamın nesi olduğunu bilsem.

I wish I knew what is wrong with my car.

Keşke bunu nasıl yapacağımı bilsem.

- I just wish I knew how to do that.
- I wish I knew how to do that.

Keşke onlara ne söyleyeceğimi bilsem.

I wish I knew what to tell them.

Keşke ona ne söyleyeceğimi bilsem.

I wish I knew what to tell him.

Nasıl olduğunu bilsem kendim yaparım.

I'd do it myself if I knew how.

Keşke nasıl trombon çalacağımı bilsem.

I wish I knew how to play the trombone.

Keşke nasıl tenis oynayacağımı bilsem.

I wish I knew how to play tennis.

Keşke nasıl araba süreceğimi bilsem.

I wish I knew how to drive a car.

Keşke nasıl Fransızca konuşacağımı bilsem.

I wish I knew how to speak French.

Keşke Tom'un telefon numarasını bilsem.

I wish I knew Tom's telephone number.

Keşke Tom'un ne yaptığını bilsem.

I wish I knew what Tom was doing.

Keşke Tom'un nerede yaşadığını bilsem.

I wish I knew where Tom lived.

Adresini bilsem, hemen onunla iletişime geçerdim.

If I knew his address, I would get in touch with him right away.

Bu resmi kimin yaptığını keşke bilsem.

I really wish I knew who painted this picture.

Keşke bildiğimi düşündüğün kadar çok bilsem.

- I wish I knew as much as you think I know.
- I wish that I knew as much as you think I know.

Keşke sana nasıl yardım edeceğimi bilsem.

I wish I knew how to help you.

Tom'un nerede olduğunu bilsem sana söylerim.

If I knew where Tom was, I'd tell you.

- Onu bilmek istiyorum.
- Keşke bunu bilsem.

- I wish I knew it.
- I'd love to know that.

Keşke sadece kocama ne söyleyeceğimi bilsem.

I just wish I knew what to say to my husband.

Keşke senin bildiğin kadar çok bilsem.

I wish I knew as much as you do.

Keşke daha sonra nereye gideceğimi bilsem.

I wish I knew where to go next.

Keşke daha sonra ne yapacağımı bilsem.

- I wish I knew what to do next.
- I wish that I knew what to do next.

Fiziksel olarak bunun imkânsız olduğunu bilsem de,

Even if I know that it's impossible physically

Onun adını ve adresini bilsem ona yazabilirim.

If I knew her name and address, I could write to her.

Keşke gerçekten Tom'un ne yapmayı planladığını bilsem.

- I really wish I knew what Tom plans to do.
- I really wish that I knew what Tom plans to do.

Keşke gerçekten Tom'un çantamı nereye koyduğunu bilsem.

- I really wish I knew where Tom put my briefcase.
- I really wish that I knew where Tom put my briefcase.

Keşke gerçekten Tom'un neden beni sevmediğini bilsem.

- I really wish I knew why Tom didn't like me.
- I really wish that I knew why Tom didn't like me.

Keşke Tom gibi diğerlerini nerede bulabileceğimizi bilsem.

I wish I knew where we could find others like Tom.

Keşke onun ne olduğunu kesin olarak bilsem.

I wish I knew for certain what it was.

Keşke tüm aile fotoğraflarımıza ne olduğunu bilsem.

I wish I knew what happened to all our family photos.

Keşke bunun neden olmaya devam ettiğini bilsem.

I wish I knew why this keeps happening.

Tom'un nerede olduğunu bilsem bile sana söylemem.

Even if I knew where Tom was, I wouldn't tell you.

Tom'un ne zaman burada olacağını keşke gerçekten bilsem.

I really wish I knew when Tom was going to be here.

Keşke Tom gibi diğer işçileri nerede bulabileceğimi bilsem.

I wish I knew where we could find other workers like Tom.

Sanki ben onu bilebilirmişim gibi. Bilsem kendim yaparım zaten.

as if I could know it. If i knew, I would do it anway.

Bazen senin öyle olduğunu bilsem bile asla kızgın görünmüyorsun.

- You never look angry, even though I know that sometimes you are.
- You never look angry, even though I know sometimes you are.

- Onun ne olduğunu bilseydim keşke.
- Keşke onun ne olduğunu bilsem.

I wish I knew what it was.

Ve her iki seçeneğin de beni bu durumdan kurtarabileceğini bilsem de

and that I knew both of these options would help me escape the situation,

- Keşke bunu nasıl yapacağımı bilsem.
- Ben sadece bunu nasıl yapacağımı bilmek istiyorum.

I just wish I knew how to do that.