Translation of "Aradığımı" in English

- Ben aradığımı buldum.
- Aradığımı buldum.

I found what I was looking for.

Aradığımı bulamadım.

I couldn't find what I was looking for.

Aradığımı buldum.

I have found what I was looking for.

- Aradığımı daha bulamadım.
- Daha aradığımı bulamadım.

- I haven't found what I've looking for yet.
- I haven't yet found what I've looking for.

- Tom'a aradığımı söyler misin?
- Tom'a aradığımı söyler misiniz?
- Tom'a aradığımı söyleyebilir misin?
- Tom'a aradığımı söyleyebilir misiniz?

- Can you tell Tom that I called?
- Can you tell Tom I called?

Ne aradığımı buldum.

I find what I've been searching for.

Aradığımı hâlâ bulmadım.

- I still haven't found what I'm looking for.
- I still haven't found what I am looking for.

Çekmecelerde aradığımı buldum.

I found what I was looking for in the drawers.

Lütfen aradığımı unut.

Please forget I called.

Ne aradığımı hatırlamıyorum.

I don't remember what I was looking for.

Sanırım aradığımı buldum.

I think I've found what I'm looking for.

Aradığımı ona söyler misin?

Will you tell him I called?

Keşke ne aradığımı bilsem.

- I wish I knew what I was looking for.
- I wish that I knew what I was looking for.

Seni aradığımı hâlâ hatırlamıyorum.

I still don't remember calling you.

Lütfen John'a aradığımı söyleyin.

Please tell John that I called.

Sadece onlara aradığımı söyle.

Just tell them I called.

Benim aradığımı duymadın mı?

Didn't you hear me call?

Lütfen onlara aradığımı söyle.

Please tell them that I called.

Lütfen ona aradığımı söyle.

Please tell him that I called.

Sadece ona aradığımı söyle.

Just tell her I called.

Sadece Tom'a aradığımı söyle.

Just tell Tom I called.

Ne aradığımı sana söyleyeyim.

Let me tell you what to look for.

Lütfen Tom'a aradığımı söyle.

- Please tell Tom that I called.
- Please tell Tom I called.

Ne aradığımı tam olarak bilmiyorum.

I don't know exactly what I'm looking for.

Seni neden aradığımı bildiğini düşünüyorum.

I think you know why I called you.

John'a kendisini aradığımı söyle lütfen.

Please tell John that I called.

Seni niçin aradığımı Tom bilmiyor.

Tom doesn't know why I called you.

Tom'u görürsen, ona onu aradığımı söyle.

If you see Tom, tell him I'm looking for him.

Tom bana aradığımı bulup bulmadığımı sordu.

Tom asked me if I found what I was looking for.

Tom'u görürsen, ona onu aradığımı söyler misin?

If you see Tom, will you tell him I'm looking for him?

Tom'u görürsen, lütfen ona onu aradığımı söyle.

If you see Tom, please tell him I'm looking for him.