Translation of "Bilmezler" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bilmezler" in a sentence and their english translations:

Nasıl olur da bilmezler?

How could they not know?

Doktorlar hiçbir şey bilmezler.

Doctors don't know anything.

Çok küçük çocuklar çok kelime bilmezler.

Very young children don't know many words.

Erkekler, kadınlar hakkında hiçbir şey bilmezler.

Men know nothing about women.

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.

What people don't know is, you can actually eat part of a fir tree.

Otistik çocuklar can sıkıntısının ne olduğunu bilmezler.

- Autistic children never get bored.
- Autistic children don't know what boredom is.

Şehirde yaşayan insanlar kır yaşantısının zevklerini bilmezler.

People living in town don't know the pleasures of country life.

Ebeveynleri zengin olan çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını bilmezler.

Children whose parents are rich do not know how to use money.

İnsanlar iyi sağlığın nimetini onu kaybedinceye kadar bilmezler.

People do not know the blessing of good health until they lose it.

Bir dili anadil olarak konuşanlar bile tüm kelimelerini bilmezler.

Even native speakers of a language don't know all of its words.

Genç insanlar yaşlılığın ne olduğunu bilmezler ve yaşlı insanlar gençliğin ne olduğunu unuturlar.

Young people don't know what old age is, and old people forget what youth was.

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.

What people don't know is, you can actually eat part of a fir tree. It's not gonna give me a lot of energy, but it's gonna give me something.

- Tom ve Mary'nin ikisi de araba kullanmayı bilmez.
- Hem Tom hem de Mary araba sürmeyi bilmezler.

- Tom and Mary both don't know how to drive.
- Both Tom and Mary don't know how to drive.