Translation of "Bereketli" in English

Alan bereketli mi?

Is the field fertile?

Bu yıl bereketli mahsülümüz vardı.

We had a bumper crop this year.

Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı

The teeming life of the the vibrant forest

Bu sene pirinç mahsulü oldukça bereketli.

The rice crop is large this year.

Tom'un bereketli bir hayal gücü var.

Tom has a fertile imagination.

En avantajlı coğrafik koşullara sahip: Bereketli Hilal.

the most favorable geographic conditions: the Fertile Crescent.

Trakya`nın ve Rumeli`nin bereketli topraklarına göç ettirmeye başladı.

into the fertile plains of Thrace and Rumelia.

Şimdi bereketli bir ovanın olduğu yerde çölden başka bir şey yok.

Now there is nothing but desert, where there used to be a fertile plain.