Translation of "Başarısızlığı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Başarısızlığı" in a sentence and their english translations:

Başarısızlığı nasıl tanımlayabilirim?

how can I define failure?

Başarının sırrı, başarısızlığı düşünmemektir.

The secret of success is not to think of failure.

Başarısızlığı için öğretmeni suçladı.

He blamed the teacher for his failure.

Onun başarısızlığı dikkatsizliğinden kaynaklandı.

His failure resulted from his carelessness.

Bir başarısızlığı bir başkası izledi.

One failure followed another.

Onun başarısızlığı onun bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır.

His failure is due to his ignorance.

Onun başarısızlığı çoğunlukla dikkatsizliği yüzündendi.

His failure was mainly due to carelessness.

Başarısızlığı istifa etmesine neden oldu.

His failure led to his resignation.

Kendi başarısızlığı için başkalarını suçladı.

She blamed others for her own failure.

Tom başarısızlığı için öğretmeni suçladı.

Tom blamed the teacher for his failure.

Şirketin başarısızlığı için onu suçladılar.

They blamed him for the failure of the company.

Benim projenin başarısızlığı hakkında konuşmayacağım.

I will not talk about the failure of my project.

Onun başarısızlığı onun tembelliğinden dolayı idi.

His failure was due to his idleness.

İşteki başarısızlığı onu beş parasız bıraktı.

His failure in business left him penniless.

Biz başka bir başarısızlığı göze alamayız.

We can't afford another failure.

Tom başarısızlığı için kötü şansını suçladı.

Tom blamed his failure on bad luck.

Onun başarısızlığı benim başarımın bir sonucudur.

His failure is a consequence of my success.

Ve her biri başarısızlığı tecrübe etti.

and every single person has failed.

Tom projenin başarısızlığı için Mary'yi suçladı.

Tom blamed Mary for the project's failure.

Tom kendi başarısızlığı için Mary'yi suçladı.

Tom blamed his failure on Mary.

Leyla babalarının başarısızlığı için kızları cezalandırdı.

Layla punished the girls for their father's failure.

O giriş sınavında başarısızlığı için öğretmenini suçladı.

He blamed his teacher for his failure in the entrance examination.

Onun başarısızlığı bana iyi bir ders öğretti.

His failure taught me a good lesson.

Tom Mary ile başarısızlığı için alay etti.

Tom mocked Mary for her failure.

Onun sınavdaki başarısızlığı hakkında bana bilgi verildi.

I was informed of his failure in the examination.

Ama alıştırma yap, yap, yap ve başarısızlığı kabul etme.

But, practice, practice, practice, and do not accept failure.

- Planlamak için başarısız olma başarısız olmak için planlamadır.
- Planlamada başarısızlık, başarısızlığı planlamaktır.

Failing to plan is planning to fail.

- Başarının bir sürü babası vardır, ama başarısızlık yetimdir.
- Başarıdan kendine pay çıkaran çok olur, ama başarısızlığı kimse sahiplenmez.

Success has many fathers, but failure is an orphan.