Translation of "Bırakılması" in English

Sami'nin serbest bırakılması planlanıyordu.

Sami was scheduled for release.

Sami'nin serbest bırakılması ilk sayfa haberiydi.

Sami's release was frontpage news.

Bazı şeylerin söylenmemiş olarak bırakılması daha iyidir.

Certain things are better left unsaid.

En az iki saat kurumaya bırakılması gerek.

You have to let it dry for at least two hours.

Lincoln, ülkedeki bütün kölelerin serbest bırakılması emrini verdi.

Lincoln ordered that all the slaves in the country should be set free.

Kadınların çok kullanışsız olan el çantalarına mecbur bırakılması neden?

– it’s so impractical – whereas men have everything in their pockets.

Tom ve Mary kızlarının serbest bırakılması için bir fidye ödemeyi kabul etti.

Tom and Mary agreed to pay a ransom to have their daughter released.