Translation of "Arabalarla" in English

Sokaklar arabalarla tıkanmış.

The roads are jammed with cars.

Cadde arabalarla dolu.

The street is full of cars.

Cadde arabalarla doluydu.

The street was crowded with cars.

Oğlum arabalarla oynamayı sever.

My son likes to play with cars.

Tom arabalarla oynamaktan hoşlanır.

Tom likes playing with cars.

Oraya ayrı arabalarla gittik.

We went there in separate cars.

Gün boyunca yollar arabalarla dolar.

During the day the streets fill up with cars.

Neden arabalarla bu kadar takıntılısın?

Why are you so obsessed with cars?

- Bu, arabalarla ilgili.
- Bu, arabalar hakkında.

This is about cars.

Dan'ın toplama arabalarla dolu bir garajı vardı.

Dan had a garage full of collection cars.

Tom arabalarla ilgili bilinmesi gereken her şeyi biliyor.

Tom knows everything there is to know about cars.

Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır.

Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks.

Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.

Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.