Translation of "Anlattığım" in English

Benim ona anlattığım gibi yaptı.

He did it the way I told him to.

Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.

The stories I have told you today are not random examples.

Tom Mary'ye, benim ona anlattığım fıkrayı anlattı.

Tom told Mary the joke I told him.

Neler olduğunu anlattığım zaman Tom gülmeye başladı.

Tom started laughing when I told him about what had happened.

Neler olduğunu anlattığım zaman Tom şok oldu.

Tom was shocked when I told him about what happened.

Sana bir şeyler anlattığım zaman bana güvenmen gerekir.

You should trust me when I tell you things.

- Tom, ona anlattığım zaman ağlamıştı.
- Tom'a söylediğimde ağladı.

Tom cried when I told him.

Size Rwanda'nın yoksulluktan çıkma yolunu anlattığım videoyu hatırladınız mı?

Do you remember this video where I told you about Rwanda’s road out of poverty?

Ve bu sadece size 10 dakika önce anlattığım bir hikaye.

And that's just the story I told you ten minutes ago.

Daha önce size anlattığım gibi, bu da işinizin bir parçası.

This is also part of your work, as I told you before.

Bunu sana anlattığım için muhtemelen başım belaya girecek ama umurumda değil.

I'll probably get in trouble for telling you this, but I don't care.