Translation of "Hikâyeler" in English

Düşünceler, anılar ve hikâyeler.

The thoughts, memories and stories

Sami'yi korkunç hikâyeler ilgilendirmez.

Sami isn't into scary stories.

Hikâyeler yoldan çıkarılıyor gibi görünüyor.

it seems to feel like story is getting pushed out of the way,

İşte bu sebeple hikâyeler güçlüdür

So this is why stories are powerful,

Onun eğlenmesi için süslediğim hikâyeler

letters I filled with funny stories and anecdotes

Yine Belle'ninki gibi hikâyeler görürdük.

we'd still see stories like Belle's.

Hikâyeler dünyaya yön verdiğimiz araçlar.

Stories are the means by which we navigate the world.

O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

He enjoyed reading detective stories.

Iyi hikâyeler yapabilmek için bilmemiz lazım.

to craft good stories.

Anne adayına onun hayatından hikâyeler anlattılar

they told her stories from her life

- Kısa hikâyeler yazıyor.
- Kısa öykü yazıyor.

She writes short stories.

Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.

The stories I have told you today are not random examples.

Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.

Now, stories are powerful, they're vivid, they bring it to life.

Bu sadece bağlı olduğumuz hikâyeler için geçerli değil

And it's not just stories in general that we are attuned to,

Ilgili hikâyeler vardı; kente göçlerin Zambiya'daki köylere etkilerinden tutun,

from the impact of urban migration on a village in Zambia

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

And as I draw all these lines, all these stories are just being thrown up.

Bazen bu hikâyeler anlatılmaz ya da yanlış bakış açısından anlatılır.

Sometimes, those stories are untold or told from the wrong vantage point.

Hikâyeler, tek başına salt bilgiden 2 ile 10 kat daha hatırlanabilir.

Stories are 2 to 10 times more memorable than facts alone.

Bu şekilde hikâyeler hep hayatta kaldı ve hayatta kalmaya da devam edecek.

This is how story has and will continue to survive.