Translation of "Altından" in English

0.012 sec.

Examples of using "Altından" in a sentence and their english translations:

Altından tut.

Grab the bottom.

Her şey altından

Everything is golden

Bu gökyüzü altından

Underneath this sky

Çitin altından süründüm.

I crawled under the fence.

Saatim altından yapılır.

My watch is made of gold.

Sikke, altından yapılmıştır.

The coin is made out of gold.

Pramit'in altından nehir geçiyor

River passes under the pramit

Onu paltosunun altından çıkardı.

- He took it from beneath his coat.
- He took it out from under his coat.

Sağlık altından daha değerlidir.

Health is worth more than gold.

Tekne köprünün altından geçti.

The boat passed under the bridge.

Su köprünün altından akar.

The water flows under the bridge.

Demir altından daha faydalıdır.

Iron is more useful than gold.

Aba altından değnek göster.

Speak softly and carry a big stick.

Demir altından daha serttir.

Iron is harder than gold.

Kraliçe'nin tacı altından yapılmıştır.

The Queen's crown was made of gold.

Masanın altından dışarı çık!

Come out from under the table!

Gemi köprünün altından geçti.

The boat passed under the bridge.

Bu kadeh altından yapılmış.

This goblet is made of gold.

Sağlık, altından daha önemlidir.

Health is more important than gold.

Bu kupa altından yapılmıştır.

The cup is made of gold.

O, arabanın altından çıktı.

He got out from under the car.

Aşk altından daha değerlidir.

Love is worth more than gold.

Nehir köprünün altından akar.

The river flows under the bridge.

Kedim masanın altından çıktı.

My cat has come out from under the table.

Kertenkele kayanın altından kaçtı.

The lizard escaped from under the rock.

Tüneller dağların altından kilometrelerce uzanıyor.

And they stretch for miles underneath the mountain.

Masanın altından bir kedi çıktı.

A cat appeared from under the desk.

Arabanın altından bir kedi çıktı.

A cat got out from under the car.

Maru emekleyerek masanın altından geçti.

Maru crawled out from under the table.

Sahip olduğum saat altından yapılmıştır.

The clock that I have is made of gold.

Bu heykel som altından yapılmış.

This statue is made of solid gold.

Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.

I had to crawl under the fence.

Altından yapılmış bir haç istiyorum.

- I want a gold cross.
- I want a golden cross.
- I want a cross of gold.

Tom çitin altından sürünerek geçti.

Tom crawled under the fence.

Kralın tahtı som altından yapılmıştı.

The king's throne was made out of solid gold.

Demir altından çok daha faydalıdır.

Iron is much more useful than gold.

Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır.

Mary's wedding ring is made of pure gold.

Onun altından bir kalbi var.

He has a heart of gold.

Dostluğun değeri altından daha fazladır.

The worth of friendship is greater than gold.

Onun saçı şapkasının altından çıktı.

Her hair came out from under her hat.

Askerler düşman ateşi altından geldi.

The soldiers came under enemy fire.

Tom el altından para verdi.

Tom got paid under the table.

Köprünün altından çok sular aktı.

A lot of things have changed.

İyi sağlık, altından daha değerlidir.

Good health is more valuable than gold.

Yüzük 24 ayar altından yapılmış.

The ring was made of 24-karat gold.

Bu gökyüzü altında her şey altından

Everything is golden underneath this sky

Tom yatağın altından bir kutu çıkardı.

Tom pulled a box from under the bed.

Özgürlük gümüş ve altından daha değerlidir.

Freedom weighs more than silver and gold.

O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?

Is that ring made of real gold?

Bir zamanlar alüminyum altından daha pahalıydı.

There was a time when aluminum was more expensive than gold.

Alüminyum altından daha pahalı hale geldi.

Aluminium became more expensive than gold.

Prenses altından yapılmış bir arabaya bindi.

The princess rode in a golden carriage.

Sezar, Kleopatra'nın altından bir heykelini dikti.

Caesar erected a golden statue of Cleopatra.

Özgürlük Anıtı altından yapılsaydı ne olurdu?

What if the Statue of Liberty was made out of gold?

Gümüş altından daha ucuza mal olur.

Silver costs less than gold.

Saatin akrep ve yelkovanı altından yapılmış.

The hands of the clock are made of gold.

- Ona gizlice ödendi.
- Ona el altından ödendi.

He got paid under the table.

Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.

Tom wears a gold wristwatch.

Onlar masa altından ayakla birbirlerini taciz ediyorlardı.

They were playing footsie under the table.

Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.

Suddenly the ground seemed to disappear from beneath my feet.

Tom'un durumun altından kalkabilmesi pek mümkün olmayacak.

Tom won't likely be able to cope with the situation.

Sanki dünya onun ayağının altından kaybolmuş gibiydi.

It was as if the earth were to disappear from under his feet.

Akşam yemeğinde masa altından ayaklarınızla oynaşıyor muydunuz?

Were you playing footsie with each other at dinner?

Ince sıvalar kazındığında altından muhteşem eserler ortaya çıktı

When fine plasters were scraped, magnificent artifacts appeared from gold.

- Birçok şey değişti.
- Köprünün altından çok sular aktı.

- Many things have changed.
- A lot of things have changed.

O bana altından yapılmış lüks bir saat erdi.

He gave me a golden luxury watch.

- Tom'un altından bir kalbi var.
- Tom altın yüreklidir.

Tom has a heart of gold.

Tom Mary'yi sol kulağının tam altından boynundan öptü.

Tom kissed Mary on the neck just below her left ear.

- Biz başardık.
- Biz üstesinden geldik.
- Biz altından kalktık.

We pulled it off.

Onlar ayrıldığından beri köprünün altından çok sular aktı.

Since they parted, a lot of water has flowed under the bridge.

17. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar kadın kıyafetlerinin cepleri eteğin altından

From the 17th century through the 19th century women’s pockets were these large detachable

- Tüm bunlar Tom'un başının altından çıkıyor.
- Bütün bunları başlatan Tom.

- Tom is the one that started all this.
- Tom is the one who started all this.

- Tom üstü kapalı tehditte bulundu.
- Tom aba altından sopa gösterdi.

Tom made a veiled threat.

Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.

Got to be a bit careful lifting it with your fingers in case anything just like scurries out fast.

Biri koltuğun altından uzaktan kumandayı çıkarmama yardım edebilir mi? Cidden sıkışmış oraya.

Can someone help me fish out the remote from under the couch? It's really stuck in there.

- Hepsi Tom'un yüzünden.
- Hepsi Tom'un başının altından çıkıyor.
- Hepsi Tom'un marifeti.
- Hepsi Tom'un işi.

It's all Tom's doing.

- Bir Rus'u çizersen altında bir Tatar çıkar.
- Bir Rus'u çiz ve bir Tatar bul.
- Hangi Rus'u kazısan altından Tatar çıkar.

- Scratch a Russian and find a Tartar.
- Scratch a Russian and you'll find a Tatar.