Translation of "Tekne" in English

Tekne temizdi.

The boat was clean.

Tekne batıyor.

- The ship is sinking.
- The boat is sinking.

Tekne yanıyor.

The boat is on fire.

Tekne akıntıyla sürüklendi.

The boat drifted down the stream.

Tekne denizde sürüklendi.

The boat drifted about on the sea.

Tekne limana açıldı.

The boat made for the harbor.

Saatle tekne kiraladım.

- I hired a boat by the hour.
- I rented a boat by the hour.

Tekne iskeleye çarptı.

The boat crashed into the pier.

Tekne aldığını duydum.

I heard you bought a boat.

Tekne çok kalabalıktı.

The boat was very crowded.

Bir tekne istiyorum.

I want a boat.

Tekne alabora oldu.

The boat capsized.

Tekne dibe battı.

The boat sank to the bottom.

Tekne hala görülebilir.

The boat can still be seen.

O bir tekne.

- That is a boat.
- That's a boat.

Bir tekne çaldım.

I stole a boat.

Bir tekne kiraladık.

We rented a rowboat.

Saatle bir tekne kiralayabilirsin.

You can hire a boat by the hour.

Bir tekne alabora oldu.

A boat capsized.

Birçok tekne denizde seyrediyor.

Many boats are sailing on the sea.

Tekne denize doğru sürüklendi.

The boat drifted out to sea.

Tekne radar ile donatılmıştı.

The boat was equipped with radar.

Tekne fırtına sırasında battı.

The boat sank during the storm.

Gölette bir tekne yüzdürüyorlar.

They are rowing a boat on the pond.

Nehri tekne ile geçtim.

I crossed the river by boat.

Gölde birkaç tekne var.

There are a few boats on the lake.

Tekne limana doğru yöneldi.

The boat is heading toward the harbor.

Tekne köprünün altından geçti.

The boat passed under the bridge.

Sadece bir tekne aldım.

I just bought a boat.

Tekne bıraktığım yerde değil.

The boat isn't where I left it.

Tekne akıntıya karşı gidiyor.

The boat is going against the current.

Tom bir tekne çaldı.

Tom stole a boat.

Bu tekne ormandan gider.

This boat goes through the jungle.

Gölde iki tekne var.

There are two boats on the lake.

Tekne kullanmayı biliyor musun?

Do you know how to sail a boat?

Tekne patlayıp alev aldı.

The boat exploded and caught fire.

- Bize bir tekne yaptın mı?
- Bize bir tekne inşa ettin mi?

Did you build us a boat?

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı.

The little boat bobbed on the rough sea.

Adaya tekne ile ulaşmak kolaydır.

The island is easy to reach by boat.

Tekne Pasifik Okyanusu açıklarında gitti.

The boat sailed across the Pacific Ocean.

Tekne kısa bir halatla bağlıydı.

The boat was tied with a short line.

Tekne kıyıya yakın demir attı.

The boat anchored near the shore.

O tekne Kübalı mültecilerle doluydu.

That boat was full of refugees from Cuba.

Bana bir tekne verebilir misin?

Can you give me a boat?

Saatlik olarak bir tekne kiralayabilirsiniz.

You can rent a boat by the hour.

Tekne battı ve herkes öldü.

The boat sunk and everyone died.

O, tekne ile seyahat etti.

He traveled by boat.

Tekne bir zincirle çapaya bağlıdır.

The boat is attached to the anchor by a chain.

Bu tekne denize açılmaya uygun.

This boat is seaworthy.

Bu gerçekten iyi bir tekne.

This is a really good boat.

Ufukta bir tekne görüyor musun?

Do you see a boat on the horizon?

Adaya bir tekne gezisi yapabilirsin.

You can take a boat trip to the island.

Biz saatlik bir tekne kiraladık.

We hired a boat by the hour.

Tekne ne zaman yola çıkar?

When does the boat set out?

Beyaz bir tekne görünmeye başladı.

A white boat came into sight.

Bir tekne ile oraya gidebilirsin.

You can go there in a boat.

Tom bir tekne kazasında öldü.

Tom died in a boating accident.

Bu güzel tasarlanmış bir tekne.

It's a beautifully designed boat.

- Tekne güç için bir motor kullanır.
- Tekne güç kaynağı olarak bir motor kullanıyor.

The boat uses a motor for the power.

- Bu tekne artık denize dayanıklı değil.
- Bu tekne denize açılabilir durumda değil artık.

This boat is no longer seaworthy.

Eğer tekne görgü şahidinin dediği gibi

if the boat had really tipped flipped over --

Bizim tekne bir balık sürüsünü izledi.

Our boat followed a school of fish.

Biz bir tekne ile gölü geçtik.

We crossed the lake in a boat.

Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.

There is no regular boat service to the island.

Tekne yüzen bir buz tarafından parçalandı.

The boat was broken by the floating ice.

Adaya tekne haricinde ulaşma imkanı yok.

There is no way of reaching the island other than by boat.

Onlar tekne ile dünya turuna çıktılar.

They sailed around the world.

Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum.

- I want a boat that will take me far away from here.
- I want a boat that'll take me far away from here.

Bir tekne olmadan asla nehri geçmeyeceğiz.

We'll never get across the river without a boat.

Dün gece bir tekne yarışı vardı.

There was a boat race last night.

Bu tekne daha hızlı gidemez mi?

Can't this boat go any faster?

Yarın Tom'u bir tekne gezisine götürüyorum.

I am taking Tom on a boat trip tomorrow.

Nerede bir tekne kiralayabileceğimi biliyor musun?

Do you know where I can rent a boat?

Bir tekne aniden sisten dışarı çıktı.

A boat suddenly appeared out of the mist.

Küçük bir tekne ile nehri geçti.

He crossed the river in a small boat.

Tom nehri bir tekne içinde geçti.

Tom crossed the river in a boat.

Bu tekne denize açılmaya uygun değil.

- This boat is not seaworthy.
- This boat isn't seaworthy.

Yurt dışına gitsem, tekne ile gitmek isterim.

If I were to go abroad, I would go by boat.

O küçük bir tekne ile suda ilerliyor.

He is sailing a little boat on the water.

O uzak mesafede bir tekne fark etti.

She noticed a boat in the far distance.

Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.

- I want a boat that will take me far away from here.
- I want a boat that'll take me far away from here.

Bir tekne işletmek için ehliyetin var mı?

Do you have a license to operate a boat?

Onlar tekne yapmak için birçok ağacı kestiler.

They cut down many trees to build the boats.

Tom bir tekne satın alacak gibi görünüyor.

Tom is looking to buy a boat.

Büyük ebeveynlerim bizimle bir tekne gezisi planladı.

My grand parents planned a boat trip with us.

Tom nasıl tekne kullanacağını öğrenmek istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to learn how to sail a boat.
- Tom said that he wanted to learn how to sail a boat.

Tekne yarışına katılmak için yeni bir ekip kuruldu.

A new team was formed in order to take part in the boat race.

Motorlu tekne lisansı olan bir sınıf arkadaşım var.

I have a classmate who has a motorboat license.

Küçük bir tekne ile nehirden aşağıya doğru gittik.

We went down the river in a small boat.

Aniden büyük bir dalga geldi ve tekne kayboldu.

Suddenly a huge wave came and the boat disappeared.

Tekne kıyıdan çıktı ve kısa sürede siste kayboldu.

The boat floated away from the shore and soon disappeared into the fog.

Tekne su almaya başladı ve kısa süre içinde battı.

The boat began to take in water and soon sank.

Nehri geçmek için bir tekne ya da köprüyü kullanabilirsiniz.

To cross the river, you can use a boat or the bridge.

Bu tekne motorunun Hawaii'e giderken yarı yolda bozulmayacağını umalım.

Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.

Kızgın sular tarafından çalkalanan küçük tekne, dalgalar içinde görünüp kayboluyordu.

The little boat, tossed about by the angry waters, appeared and disappeared in the waves.

"Sigara içilmez" işaretlerine rağmen tekne operatörü sürekli yüzsüzlükle sigara içiyordu.

Despite "No Smoking" signs, the boat operator was brazenly smoking all the time.