Translation of "Değerlidir" in English

0.022 sec.

Examples of using "Değerlidir" in a sentence and their english translations:

Bu değerlidir.

It is worthwhile.

Zaman değerlidir.

Time is precious.

Özgürlük değerlidir.

Freedom is precious.

O, çok değerlidir.

It is of great value.

Heykeller çok değerlidir.

The sculptures are of great value.

İpek çok değerlidir.

Silk is very precious.

Doğanın güzelliği değerlidir.

The beauty of nature is precious.

O, çok az değerlidir.

It is of little value.

Sağlık altından daha değerlidir.

Health is worth more than gold.

O bizim için değerlidir.

He is precious to us.

Tüm çoraplar çok değerlidir.

All socks are very precious.

Hamd küfürden daha değerlidir.

Praise is more valuable than blasphemy.

Faberge yumurtaları çok değerlidir.

Fabergé eggs are very valuable.

Aşk altından daha değerlidir.

Love is worth more than gold.

Bütün, parçalardan daha değerlidir.

The whole is worth more than the parts.

Onun tavsiyesini almak değerlidir.

It's worthwhile to take his advice.

Bu paralar az değerlidir.

These coins are of little value.

Tom'un zamanı çok değerlidir.

Tom's time is very valuable.

Bu saat çok değerlidir.

This watch is of great value.

Onun çalışması da değerlidir.

Her work is also valuable.

Benim zamanım çok değerlidir.

My time is very valuable.

Altın gümüşten daha değerlidir.

Gold is more valuable than silver.

Altın demirden daha değerlidir.

Gold is more valuable than iron.

Çerçevenin kendisi resimden daha değerlidir.

The frame itself is worth more than the picture.

Dostluk her şeyden daha değerlidir.

Friendship is more precious than anything else.

O benim için çok değerlidir.

She is very dear to me.

Gerçek arkadaşlık paradan daha değerlidir.

- Real friendship is more valuable than money.
- A true friendship is more valuable than money.

Bir kişi paradan daha değerlidir.

A person is worth more than money.

Çocuklarım benim için çok değerlidir.

My children are very precious to me.

Uyumlu çalışma son derece değerlidir.

Coordination is extremely valuable.

Bazen cesaret dikkatten daha değerlidir.

Sometimes courage is more valuable than caution.

Bu kasaba bizim için değerlidir.

This town is dear to us.

Bu kol saati çok değerlidir.

This wristwatch is very valuable.

Su burada yağdan daha değerlidir.

Water is more precious than oil here.

Bu elmas ne kadar değerlidir?

How much is this diamond worth?

İyi sağlık, altından daha değerlidir.

Good health is more valuable than gold.

Sıkıca-örülmüş halılar genellikle daha değerlidir.

Tightly-knit carpets are generally more valuable.

Gerçek bir arkadaşlık paradan daha değerlidir.

A true friendship is more valuable than money.

Özgürlük gümüş ve altından daha değerlidir.

Freedom weighs more than silver and gold.

Altın diğer bütün metallerden daha değerlidir.

Gold is more precious than any other metal.

Birçok yönden zaman paradan daha değerlidir.

In many ways time is more valuable than money.

Dostluk herhangi bir şey kadar değerlidir.

Friendship is as precious as anything else.

Bir sanatçı gözüyle,bu değerlidir, duyarım.

To the eye of an artist, this is valuable, I hear.

Bir resim bin kelimeden daha değerlidir.

An image is worth more than a thousand words.

Eski halılar yeni halılardan daha değerlidir.

Older carpets are more valuable than newer carpets.

Para dünyada her şeyden daha değerlidir!

Money is worth more than everything else in the world!

- Su, hava kadar değerlidir.
- Su, hava kadar kıymetlidir.

Water is as precious as air.

Bir arkadaş az sayıda hazine kadar çok değerlidir.

Few treasures are worth as much as a friend.

- Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antika halılar özellikle değerlidir.

Antique carpets are especially valuable.

İyi sağlık başka herhangi bir şeyden daha değerlidir.

Good health is more valuable than anything else.

Hangisi daha değerlidir, para mı yoksa zaman mı ?

Which is more valuable, time or money?

- Sağlık zenginlikten daha değerlidir.
- En büyük servet sağlıktır.

Health is more valuable than wealth.

- Sağlık, zenginlikten daha değerlidir.
- En büyük servet sağlıktır.

Health is worth more than wealth.

Sessiz bir davranış, heybetli bir konuşmadan daha değerlidir.

A quiet act is worth more than an impressive speech.

Platon benim arkadaşımdır ama gerçek benim için daha değerlidir.

Plato is my friend, but the truth is worth more to me.

Petrol sizin için insan hayatından daha değerlidir, değil mi?

Oil is more precious than human life to you, right?

İyi sözler çok değerlidir , ama neredeyse hiçbir maliyeti yoktur.

Good words are worth a lot, but cost almost nothing.

Bir örgü tanığı, on tane işitsel tanıktan daha değerlidir.

An eyewitness is worth more than ten auditory witnesses.

Bir sürü eski kitabım var. Onlardan birkaç tanesi oldukça değerlidir.

I have a lot of old books. A couple of them are quite valuable.

Tyrel'in araştırmasında toplanan bilgi hem yöneticiler hem de eğitimciler için çok değerlidir.

The data collected in Tyrel's research is of great value both to administrators and to educators.

Saray farelerle dolu olduğunda topal bir kedi, hızlı bir attan daha değerlidir.

A lame cat is more valued than a fast horse when the palace is full of mice.

Birkaç yazar ve birkaç konuyla ilgili mükemmel bir bilgi birçoklarıyla ilgili yüzeysel olan birinden çok daha değerlidir.

A perfect knowledge of a few writers and a few subjects is more valuable than a superficial one of a great many.

"Geçmişi ve geleceği bırak, gününü yaşa", "nasıl hissediyorsan öyle davran", "başkaları için değil kendin için yaşa", "sen de herkes kadar değerlisin, düşüncelerin ve duyguların da onlar kadar değerlidir" gibi aslında hiç de yanlış olmayan felsefi yargılar, köşe yazarlarının ve sunucuların elinde ve dilinde, toplumsal geleneklere, göreneklere, kültüre ve dile aykırı bireysel davranışların, nezaketsizliklerin, terbiyesizliklerin ve kültürsüzlüklerin yani "öğrenilmiş cehaletin" gerekçeleri olmaktadır.

Despite their truth, sayings like "carpe diem", "live for yourself" and "know your worth" have degenerated into cliches for justifying rudeness, oddness, and apathy, at the hands of TV personalities and columnists. That is what is called "educated ignorance".