Translation of "Nehir" in English

Bir nehir!

A river!

Nehir kuruyor.

The river is running dry.

Nehir geniştir.

The river is wide.

Nehir kurudu.

The river has dried up.

Nehir tehlikelidir.

The river is dangerous.

Nehir taştı.

- The river flowed over its banks.
- The river overflowed.

Nehir yükseldi.

- The river's water level has risen.
- The level of water in the river has risen.
- The river has risen.

Nehir güzeldi.

The river was beautiful.

Nehir dondu.

The river is frozen over.

Nehir yüksektir.

The river is high.

Bu nehir Avrupa'daki en geniş nehir.

This river is the widest in Europe.

Bir nehir oluşturmalıyız.

that flows in the north of Mexico.

Nehir buralarda güzeldir.

The river is very beautiful around here.

Bir nehir akar.

A river flows.

Nehir burada derin.

The river is deep here.

Nehir boyunca yürüdük.

We walked along the river.

Nehir göle akmaktadır.

The river flows into the lake.

Bu nehir güzel.

This river is beautiful.

O nehir tehlikeli.

- The river is dangerous.
- That river is dangerous.

Nehir kasabadan geçiyor.

The river runs through the town.

Nehir buz bağlamış.

The river is frozen over.

Yukarıdan nehir görülebiliyordu.

From above, one could see the river.

Bu nehir geniş.

That river is wide.

Bu nehir uzun.

That river is long.

Bu nehir taşacak.

This river is going to overflow.

Nehir hızla akar.

This river flows rapidly.

Nehir seviyesi yüksektir.

The river level is high.

Nehir bahçeyi suladı.

The river watered the garden.

Nehir denize akar.

The river flows into the sea.

Bu hangi nehir?

What river is this?

- Hindistan'da birçok nehir var.
- Hindistan'da birçok nehir vardır.

- There are many rivers in India.
- There are a lot of rivers in India.

- Nehir endüstriyel atıklarla doludur.
- Nehir sanayi atıklarıyla doludur.

The river is full of industrial waste.

- Nehir kasabanın içinden geçer.
- Nehir kasabanın içinden akar.

The river flows through the town.

- Nehir o kadar temiz değildi.
- Nehir çok temiz değildi.

The river was not so clean.

nehir suyu yutmaya başladım

choked on river water

Pramit'in altından nehir geçiyor

River passes under the pramit

Nehir Pasifik Okyanusu'na dökülüyor.

The river flows into the Pacific Ocean.

Nehir beş fit derinliğindedir.

The river is five feet deep.

Nehir o noktada sığdı.

The river was shallow at that point.

Londra'dan akan nehir Thames'tir.

The river that flows through London is the Thames.

Cadde nehir boyunca çalışır.

The street runs along the river.

Nehir vadinin içinden geçiyor.

The river runs through the valley.

Nehir denize doğru akmaktadır.

The river flows down to the sea.

Nehir 50 metre genişliğindedir.

The river is 50 meters in breadth.

Nehir Japon Denizi'ne akar.

The river flows into the Sea of Japan.

Nehir kasabanın içinden geçer.

- The river flows through the town.
- The river flows through the city.

Nehir bir göle boşalmaktadır.

The river discharges into a lake.

Bina nehir üzerinde bulunuyor

The building stands on the river.

Nehir şehrin içinden akar.

The river flows through the city.

Onun evi nehir kıyısındadır.

His house is by a river.

Nehir beş ili boşaltır.

The river drains five provinces.

Paris'ten akan nehir Sen'dir.

The river that flows through Paris is the Seine.

Nehir şehre elektrik sağlıyor.

The river supplies the city with electricity.

Nehir düzlükte menderesler çiziyor.

The river meanders across the plain.

O, nehir boyunca yürüdü.

He walked along the river.

Bir nehir kasabayı bölüyor.

A river divides the town.

O, nehir boyunca yüzdü.

He swam across the river.

Vadide bir nehir akar.

A river flows in the valley.

Köyümüzün önünden nehir geçiyor.

The river flows in front of our village.

Pencereden bir nehir görüyorum.

Through the window, I see a river.

Büyük nehir, alüvyonla kararmıştı.

The great river was dark with silt.

Geniş nehir yavaşça akar.

The broad river flows slowly.

Bu nehir hızla akar.

This river flows quickly.

Nehir tepenin diğer tarafında.

The river's on the other side of the hill.

Tom nehir boyunca yürüdü.

Tom walked along the river.

Nehir boyunca yürümeyi severim.

I like to walk along the river.

Nehir bu noktada sığdır.

The river is shallow at this point.

Ben nehir boyunca yürüdüm.

I walked along the river.

Hindistan'da birçok nehir vardır.

There are many rivers in India.

Zaragoza'dan hangi nehir geçer?

What river goes through Zaragoza?

Bu bir nehir mi?

Is this a river?

Bu nehir kirli değildir.

- This river is not polluted.
- This river isn't polluted.

Nehir, Avrupa'daki en geniştir.

The river is the widest in Europe.

Bu nehir alabalıkla doludur.

This river abounds in trout.

Bu nehir sığ mı?

Is this river shallow?

Nehir köprünün altından akar.

The river flows under the bridge.

Nehir boyunca yürümeyi seviyorum.

I love walking along the river.

Nehir suyu iyi değil.

The river water is not good.

Tom nehir boyunca sürdü.

Tom drove along the river.

Nehir kirli ve kokuyor.

The river is filthy and it stinks.

Birçok nehir denize akar.

Many rivers flow into the sea.

Bu nehir oldukça derindir.

This river is pretty deep.