Translation of "Sağlık" in English

- Sağlık zenginliktir.
- Sağlık servettir.

Health is wealth.

- Sağlık işindeyim.
- Sağlık hizmeti işindeyim.

I'm in the health care business.

Sağlık sigortası.

Medical insurance.

Emeğine sağlık.

Thanks for the effort.

Ayağına sağlık.

- Thank you for coming.
- Thanks for coming.

Eline sağlık.

Health to your hand (used to thank some who has cooked for you)

Zihinsel sağlık teşhisleri,

their mental health diagnoses,

Spor sağlık demektir.

Sport means health.

Sağlık görevlileri yolda.

The paramedics are on the way.

Sağlık sigortası yaptırmalıyım.

I need to purchase health insurance.

Üstüme iyilik sağlık!

God beware me!

Sağlık görevlilerine ulaş!

Get the paramedics!

Sağlık sorunları yaşadı.

He suffered from health problems.

Sağlık müfettişi geliyor.

The health inspector's coming.

Halk sağlık hizmetlerinin gerilemesi,

the decline of public health care and shortage of medicines,

Günümüzde, Norveç sağlık bakanı

Today, the Norwegian health minister

Uyku sağlık için gereklidir.

Sleep is essential to health.

Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?

Can I use my medical insurance?

Sağlık sigortanız var mı?

Do you have medical insurance?

Sağlık altından daha değerlidir.

Health is worth more than gold.

Kahkaha, sağlık için iyidir.

Laughter is good for your health.

Sağlık sigortan var mı?

Do you have health insurance?

Tom'un sağlık sigortası yok.

Tom doesn't have health insurance.

Sağlık mutluluk için gereklidir.

Health is essential to happiness.

Ben sağlık sigortamı kaybettim.

I lost my health insurance.

Tom'un sağlık durumu kötü.

Tom is in poor health.

Koşmak sağlık için iyidir.

Running is good for the health.

Sağlık ve lezzet için!

For health and pleasure!

Sağlık en önemli şeydir.

Health is the most important thing.

Tom'un sağlık sorunları var.

Tom has health problems.

Sağlık ılımlılık ile tutarlıdır.

Health coexists with temperance.

Sağlık paradan daha önemlidir.

Health is more important than money.

Sağlık en değerli şeydir.

Health is the most precious thing.

Benim sağlık sigortam yok.

I don't have health insurance.

Sağlık durumum oldukça kötü.

I am in poor state of health.

Sağlık görevlileri hemen çağrıldı.

Medics were immediately called.

Alkol sağlık için zararlıdır.

- Alcohol is harmful to health.
- Alcohol is bad for the health.

Sağlık hizmetleri konusunda endişeliyim.

I'm concerned about health care.

Sağlık, altından daha önemlidir.

Health is more important than gold.

Hiçbir sağlık riski yok.

There are no health risks.

Sana iyi sağlık verebilirim.

I can give you good health.

Sarımsak sağlık için iyidir.

Garlic is good for one's health.

Bu sağlık için iyidir.

It's good for your health.

Sağlık sigortası almak istiyorum.

I'd like to get medical insurance.

Tom'un sağlık durumu iyi.

Tom is in good health.

Sağlık her şey demektir.

Health means everything.

Herkesin sağlık sigortası vardır.

Everyone has medical coverage.

Ben kötü sağlık içindeyim.

I'm in poor health.

Tom'un sağlık sigortası yoktu.

Tom didn't have health insurance.

Sağlık en büyük varlıktır.

Health is the greatest possession.

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.

Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.

- Sağlık servetten daha iyidir.
- En büyük servet sağlıktır.
- Sağlık zenginlikten iyidir.

Health is better than wealth.

- Tom sağlık sigortası olmadığını söylüyor.
- Tom'un sağlık sigortası yokmuş, öyle söylüyor.

Tom says he doesn't have health insurance.

Dördüncü şey ise duygusal sağlık.

The fourth thing is emotional well-being.

Yerel sağlık kuruluşları ile çalışarak

Working with a local health organization,

Sağlık hizmetlerinin olmayışı bir yana

no sanitation systems to speak of,

Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.

perhaps even through a medical lens.

Hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor.

talks about the patient health care service.

Ancak evde sağlık bakımı, Niels --

But home health care, Niels --

Sağlık kaynaklı sosyal sonuçlar var,

and we have social determinants of health,

Sağlık sigortası kartımı getirmeyi unuttum.

I forgot to bring my health insurance card.

Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.

She quit school for health reasons.

Erken kalkmak sağlık için iyidir.

Keeping early hours is good for the health.

Erken kalkma sağlık için iyidir.

Early rising is good for the health.

Makul egzersiz sağlık için gereklidir.

Moderate exercise is necessary to health.

Yoganın birçok sağlık faydaları var.

Yoga has many health benefits.

Çocuklarımın hepsinin sağlık durumu iyi.

My children are all in perfect health.

- Üstüme iyilik sağlık!
- Aman Allah!

God beware me!

Sağlık en büyük Allah vergisidir.

Health is the greatest gift.

Onun sağlık durumu beni endişelendiriyor.

His health situation worries me.

Tom'un sağlık durumu tatmin edici.

Tom is in satisfactory health.

İyi sindirim sağlık için gereklidir.

Good digestion is essential for the health.

Taze meyve, sağlık için iyidir.

Fresh fruit is good for the health.

Hasta arkadaşımın sağlık durumunu sordum.

I asked after my sick friend.

İyi sağlık, mutluluk için yardımcıdır.

Good health is conducive to happiness.

Sen sağlık durumunu hesaba katmalısın.

You must take his state of health into account.

Sigara içmek sağlık için zararlıdır.

Smoking is harmful for your health.

İyi yiyecek iyi sağlık getirir.

Good food brings good health.

Sağlık benim için her şey.

Health is everything to me.

Tom'un ciddi sağlık sorunları var.

Tom has serious health problems.

Almanya'da sağlık hizmeti ücretsiz mi?

Is health care free in Germany?

Okyanusların sağlık durumu iyi değildir.

The oceans are not in good health.

Sağlık Bakanlığı bir uyarı yayımlamaktadır.

The Department of Health is issuing a warning.

Tom'un sağlık sigortası var mı?

Does Tom have health insurance?

Pozitif duygular iyi sağlık verir.

Positive feelings grant good health.

Bir sağlık faturasını ödemek zorundayım.

I have to pay a medical bill.

Hastalık ve sağlık, akılla başlar.

Sickness and health start with the mind.

Uyku iyi sağlık için gereklidir.

Sleep is necessary to good health.

Ben iyi sağlık için kutsandım.

- I am blessed with good health.
- I'm blessed with good health.

Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.

I had a physical checkup.

İyi sağlık büyük bir nimettir.

Good health is a great blessing.

Biz sağlık hakkında çok konuştuk.

We talked a lot about health.

Sağlık hizmetinin pahalı olduğunu biliyoruz.

We know health care is expensive.