Translation of "Alacaklar" in English

0.004 sec.

Examples of using "Alacaklar" in a sentence and their english translations:

Bunları alacaklar.

They will get these.

Kendi kararlarını alacaklar.

They'll make their own decision.

Onlar bir kayıt alacaklar.

They will buy a record.

Onlar bir şey alacaklar.

They'll buy something.

Akşam yemeğe misafir alacaklar.

They're having guests over to eat tonight.

Onlar onu ele alacaklar.

They'll handle it.

Onlar durumu kontrol altına alacaklar.

They'll take control of the situation.

Sence beni işe alacaklar mı?

Do you think they will hire me?

Onlar biraz ekmek satın alacaklar.

They will buy some bread.

Tom ve Mary yardım alacaklar.

Tom and Mary are going to get help.

Oğullarım bunu duyduklarında intikamımı alacaklar diyordu.

He was saying, ‘my sons, when they hear about this, then they’ll avenge me.’

Onlar yeterince yakında bir tane alacaklar.

They'll get one soon enough.

Daha fazla insanı işe alacaklar mı?

Are they going to employ more people?

Ateistler yargı gününde hak ettikleri cezayı alacaklar.

Atheists will get their comeuppance on Judgment Day.

Annem ve babam yeni bir CD satın alacaklar.

My parents are going to buy a new CD.

Eğer bunu onlara satmazsak, onlar bunu başka birinden alacaklar.

If we don't sell it to them, they'll buy it from someone else.