Translation of "Satın" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Satın" in a sentence and their polish translations:

Satın almıyoruz.

Nie kupujemy.

Satın al!

Kupuj!

Ne satın aldınız?

- Co kupiłeś?
- Co kupiłaś?

Pullar satın almalıyım.

Muszę kupić znaczki.

Bunu satın alamazsınız.

Nie możesz tego kupić.

- Ne satın almayı umuyorsun?
- Satın almayı umduğun nedir?

Co masz nadzieję kupić?

Para mutluluğu satın alamayabilir ancak ilişkiler satın alabilir.

Pieniądze szczęścia nie dają, ale związki tak.

Ondan TV satın aldım.

Kupiłem od niej telewizor.

Ayakkabı satın almak istiyorum.

Muszę kupić buty.

Nereden tuğla satın alabilirim?

Gdzie mogę kupić cegły?

O elbiseler satın alır.

On kupuje ubrania.

O ilaç satın alır.

On kupuje leki.

Kitap satın almak istiyorsunuz.

Chcecie kupować książkę.

Bir makas satın aldım.

Kupiłem nożyczki.

Bir araba satın aldım.

Kupiłem samochód.

Tom gazete satın aldı.

Tom kupił gazetę.

Ne zaman satın alındı?

Kiedy to było kupione?

Bunu Avustralya'da satın aldım.

Kupiliśmy to w Australii.

Bunu ondan satın aldım.

Kupiłem to od niego.

Neden onu satın aldın?

Dlaczego to kupiłeś?

Bunu Tom'dan satın aldım.

Kupiłem to od Toma.

Nereden aperitif satın alabilirim?

Gdzie mógłbym kupić jakąś przekąskę?

Neden çiçekler satın aldınız?

- Czemu kupiłeś kwiaty?
- Czemu kupiłaś kwiaty?

Ne satın almak istiyorsun?

Co chcesz kupić?

Çiçekleri niçin satın aldınız?

- Czemu kupiłeś kwiaty?
- Czemu kupiłaś kwiaty?

Halk bunu satın almadı.

Publika tego nie kupiła.

Trende bilet satın alabilirsiniz.

Bilet może pan kupić w pociągu.

Ama satın al tuşuna tıklamayın.

Ale ich nie kupuj.

Çek kazağı satın almak istiyorum.

Chcę kupić czeski sweter.

O, kitapları nerede satın aldı?

Gdzie kupiła tę książkę?

Çocuk bir kitap satın aldı.

Chłopiec kupił książkę.

Ben bir kitap satın aldım.

Kupiłem książkę.

Niçin bir araba satın aldın?

Dlaczego kupiłeś samochód?

Altın her şeyi satın alamaz.

Złoto nie kupi wszystkiego.

Yeni bir araba satın alacağım.

Kupuję nowy samochód.

O bir araba satın aldı.

Kupił samochód.

Bu çicekleri nereden satın aldın?

Gdzie kupiłaś kwiaty?

Bu ilacı reçetesiz satın alamazsın.

Nie możesz kupić tego leku bez recepty.

Artık bana hediye satın alma.

Nie kupuj mi więcej prezentów.

O arabayı satın alacak mısın?

Zamierzasz kupić to auto?

Bir harita satın almak istiyorum.

Chciałbym kupić mapę.

O, kitapçıdan kitap satın alıyor.

Kupuje książki w księgarni.

Onlar süpermarkette sebze satın alıyorlar.

Kupują warzywa w supermarkecie.

Bir karpuz satın aldınız mı?

Czy kupiłeś arbuza?

Tom'un yiyecek satın alması gerekti.

Tom musiał kupić jedzenie.

O bir gazete satın aldı.

Kupiła gazetę.

Ben şu arabayı satın aldım.

- Kupiłem tamten samochód.
- Kupiłem tamto auto.

Hangisini satın almam gerektiğini düşünüyorsun?

Jak myślisz, który powinienem kupić?

John'a bir albüm satın aldım.

Kupiłem Johnowi album.

Ben bir araba satın aldım.

Kupiłem samochód.

Bir dönüş bileti satın aldım.

Kupiłem bilet powrotny.

Bir kitap satın almak istedi.

Chciał kupić książkę.

Böyle bir şeyi satın almamalıydım.

Nie powinienem był kupować czegoś takiego.

Nereden bir program satın alabilirim?

Gdzie mogę kupić program?

Değişik kitaplar satın almak istiyor.

On chce kupować różne książki.

Dükkânda bir kitap satın aldı.

Kupiła książkę w tym sklepie.

Dün bir kitap satın aldım.

Kupiłem wczoraj książkę.

Biz toptan kırtasiye satın alırız.

Materiały biurowe kupujemy hurtowo.

Biletçiden bir bilet satın alabilirsiniz.

Bilet może pan kupić u konduktora.

Tom bir masa satın aldı.

Tom kupił stół.

O bir bilgisayar satın alıyor.

On kupuje komputer.

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.

Dan kupił nowy komputer.

Satın almadan önce niçin elbiseyi denemedin?

Dlaczego nie przymierzysz sukienki, zanim ją kupisz?

Ona bir hediye satın aldığını unuttu.

Zapomniał, że kupił jej prezent.

O yeni bir araba satın aldı.

Kupił nowy samochód.

Ben eski bir araba satın aldım.

Kupiłem stary samochód.

O bize güzel kitaplar satın aldı.

Kupił nam fajne książki.

O bir çift ayakkabı satın aldı.

On kupił parę butów.

Baba bana bir bisiklet satın aldı.

Ojciec kupił mi rower.

O bu kamyonu Polonya'dan satın aldı.

Kupił tę ciężarówkę z Polski.

Kızına yeni bir elbise satın aldı.

Kupił córce nową sukienkę.

Kendine yeni bir araba satın aldı.

Kupił sobie nowy samochód.

Ben bir yün kazak satın aldım.

Kupiłem wełniany sweter.

Paranın satın alamayacağı bazı şeyler vardır.

Są rzeczy, których nie da się kupić za pieniądze.

O, fırından bir pasta satın alıyor.

Ona kupuje ciasto w cukierni.

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

Kupię ten samochód tylko, gdy najpierw naprawią hamulce.

Onlar daha yeni ev satın aldılar.

Właśnie kupili nowy dom.

Burada patates satın almak mümkün mü?

Czy można tu kupić ziemniaki?

Sana başka bir tane satın alacağım.

Kupię ci jeszcze jeden.

Tom yeni bir ev satın aldı.

Tom kupił nowy dom.

Tom bir otobüs bileti satın aldı.

Tom kupił bilet na autobus.

Tom pahalı bir gitar satın aldı.

Tom kupił drogą gitarę.

Biraz fare zehiri satın almam gerekir.

Muszę kupić trutkę na szczury.

Bana bir yangın söndürücü satın alın.

Przynieś mi gaśnicę.

Sanırım yeni bir araba satın alacağım.

Chyba kupię nowy samochód.

Ben onu geçen yıl satın aldım.

Kupiłem to w zeszłym roku.

Peter bir erkek kedi satın alıyor.

Piotr kupuje kota.

Volkswagen'ini satıp bir Mercedes satın aldı.

Sprzedała swojego Volkswagena i kupiła Mercedesa.

Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.

Gdzie mogę kupić przewodnik po mieście?

Ben bir köpek satın almak istiyorum.

- Chciałabym kupić psa.
- Chciałbym kupić psa.

Tom'a ne satın alacağını söyledin mi?

Powiedziałeś Tomowi, co kupić?

2013'te bir ev satın aldım.

Kupiłem dom w dwa tysiące trzynastym.

Yeni satın aldığım pantolonu beğeniyor musun?

Podobają ci się spodnie, które właśnie kupiłem?

Bu arabayı 12.000'e satın aldık.

Kupiliśmy to auto za 12.000

Tom dün bir kamera satın aldı.

Tom kupił wczoraj aparat fotograficzny.