Translation of "Kararlarını" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kararlarını" in a sentence and their english translations:

Kendi kararlarını vermelisin.

You must make your own decisions.

Kendi kararlarını alacaklar.

They'll make their own decision.

Tom kendi kararlarını alamıyor.

Tom can't make his own decisions.

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım.

I try not to judge my friends' decisions.

Ben senin kararlarını onaylamıyorum.

I don't agree with your conclusions.

Tom kendi kararlarını vermek zorunda.

Tom has to make his own decisions.

Tom kendi kararlarını verebilecek kadar büyük.

Tom is old enough to make his own decisions.

- Duygularının kararlarını etkilemesine izin verme.
- Duygularınızın düşüncelerinizi etkilemesine izin vermeyin.

Don't let emotion cloud your judgement.

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

How she can think that quickly and make those life-and-death decisions, uh, it's just, yeah, pretty, pretty incredible.

Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.

Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.