Translation of "Satın" in Korean

Para mutluluğu satın alamayabilir ancak ilişkiler satın alabilir.

돈으로 행복을 살 수는 없지만, 관계는 살 수 있을지도 몰라요.

Ama satın al tuşuna tıklamayın.

무작정 사지마세요.

Bir satın alıma gönüllü oldum.

뉴욕 타임즈로부터 인수를 자청했습니다.

Cep telefonuyla bile satın alıyor.

핸드폰에도 이런 걸 적용해 볼 수 있겠고요.

PillPack, Amazon tarafından satın alındı,

온라인 약국 '필팩(PillPack)'은 얼마 전 아마존에 인수되었는데요.

Daha süslü, daha pahalı kıyafetler satın aldım.

저는 더 화려하고 비싼 옷을 구입했어요.

Ve şirketi en büyük rakibimiz satın aldı.

우리의 가장 큰 경쟁사에게 팔렸죠.

Böylece bu sahte, kusurlu araba parçalarını satın alarak

그리고 그들은 제게 결함이 있는 모조 차량 부품들을 판매합니다.

İnsanlar ne yaptığını değil neden yaptığını satın alıyor.

사람들은 그들이 만든 것을 사는게 아니라 그 이유를 사는 겁니다.

"O zaman otobüs satın alalım, atla deve değil" dedim.

"그럼 버스를 쓰죠, 뭐. 어려운 일도 아닌데요."라고 말했어요.

Hepsi silah ve cephane ya da patlayıcı malzemeleri satın alan

테러를 위한 훈련소에 돈을 보탰고

Oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz.

엄청나게 비싼 티켓을 사거나 오케스트라를 찾을 필요가 없습니다.