Translation of "Satın" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Satın" in a sentence and their chinese translations:

Satın alıyorum.

我买了。

Ne satın aldınız?

你買了什麼?

Bantları satın alırım.

我買磁帶。

Onu satın aldım.

我买了。

Ekmek satın alacağım.

我去买面包。

Satın almak istiyorum.

我要买了。

Nereden bilet satın alabilirim?

請問售票處在哪裏?

Onu satın aldın mı?

買到啦?

Onu nereden satın alabilirim?

我在哪兒可以買到?

Çiçek mi satın aldın?

你买了花儿没有?

Tam sürümü satın alın.

买完整版

Dün kitabı satın aldım.

这本书我昨天买了。

Babam kitaplarımı satın aldı.

爸爸给我买了书。

Para mutluluğu satın alamaz.

钱买不到幸福。

Onu satın aldılar mı?

他们买了吗?

Bunu satın aldığına inanamıyorum.

我不信你買了這個東西。

Bunu ondan satın aldım.

我从他那里买了它。

Dün domuz satın aldım.

- 我昨天买了这头猪。
- 我昨天买了这只猪。

Bu İspanya'da satın aldığımdır.

这就是我在西班牙买的东西。

O elma satın alıyor.

他在买苹果

Hangi kitapları satın aldın?

你买了什么书?

İki pantolon satın aldım.

我买了两条裤子。

- Bir şey satın almalı mıyım?
- Bir şey satın almam gerekiyor mu?

我應該買些東西給他嗎?

Bilet satın almayı size bırakacağım.

買票就麻煩你了。

Kaç tane resim satın aldın?

- 你買了多少張圖畫?
- 你買了多少張照片?

Bir paund çay satın aldık.

我們買了一磅的茶。

Bazı botlar satın almak istiyorum.

我想买些靴子。

Telefon kartını nereden satın alabilirim?

我在哪儿可以弄到电话卡?

Yoko bir bilgisayar satın alamaz.

洋子不能買電腦。

Ben bir kitap satın aldım.

我買了一本書。

Para her şeyi satın alamaz.

金钱不能买到所有的东西。

Bu yazıcıyı dün satın aldım.

我昨天买了这个打印机。

İki düzine kalem satın aldım.

我买了二十四支铅笔。

O bir araba satın alamaz.

他不能买车。

Bugün gazete satın almak istemiyorum.

我今天不想买报纸。

Bu ilacı reçetesiz satın alamazsın.

那个药的话没有处方是买不到的。

Sana bir hediye satın alırım.

我给你买了个礼物。

Bir Picasso tablosu satın aldım.

我买了辆毕加索。

Nar suyu satın aldın mı?

你买石榴汁了吗?

Biraz aspirin satın almak istiyorum.

我想買點阿司匹林。

Bu ilacı reçetesiz satın alamazsınız.

那个药的话没有处方是买不到的。

Ben şu arabayı satın aldım.

我買了那輛車。

Yarın bir köpek satın alacağım.

明天我去买一只狗。

Çok fazla ekmek satın aldın.

你买了太多面包。

Ben biraz ekmek satın alacağım.

我去买面包。

Bir şey satın alacak mısın?

你要买点东西吗?

George arsa satın alırken kandırıldı.

喬治被騙買了這塊土地。

Babam bir kamera satın aldı.

爸爸买了一个照相机。

Onu ne zaman satın aldınız?

你甚麼時候買的?

Birçok öğrenci kitabı satın aldı.

- 很多學生買了這本書。
- 很多学生买了这本书。

Para mutluluk satın alabilir mi?

钱能不能买到幸福?

Yeni bir araba satın alacağım.

我要去買一輛新車。

John'a bir albüm satın aldım.

我買了一張專輯給約翰。

Dün bir kitap satın aldım.

我昨天買了一本書。

O, yeni eldiven satın aldı.

她买了新手套。

Her şey parayla satın alınamaz.

不是所有的東西都可以用金錢買到。

Elektrikli bir bisiklet satın aldım.

我买了一辆电动自行车。

Bir elektrikli bisiklet satın aldım.

我买了一辆电动自行车。

Pazardan taze balık satın alabildim.

我在超市买到了新鲜的鱼。

Bir ev satın almak istiyorum.

我想买套房子。

- Babam bana bir kitap satın aldı.
- Babam benim için bir kitap satın aldı.

爸爸给我买了书。

Ben iki şişe süt satın aldım.

我買了兩瓶牛奶。

Meg bir kutu domates satın aldı.

- 梅格買一罐番茄。
- 梅格买了一罐西红柿。

Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.

- Dan给自己买了台新电脑。
- 丹买了台新电脑。

Biz bir kanepe satın almak istiyoruz.

我们想买张沙发。

Ona bir hediye satın aldığını unuttu.

他忘记给她买过一个礼物了。

Kızına yeni bir elbise satın aldı.

他買了新衣服給他的女兒。

Ben bu saati mağazada satın aldım.

我在這家店買了這支手錶。

Ben eski bir lamba satın aldım.

我买了一盏很旧的灯。

Yiyecek bir şey satın almak istiyorum.

我想買點東西吃。

Onu yaklaşık 12 dolara satın aldım.

我用12美元买的。

Kyoto'da küçük bir ev satın aldı.

他在京都買了一個小房子。

Bu kitabı satın alamam. Çok pahalı.

我不能买这本书,太贵了。

Bu sanat türünü kim satın alıyor?

谁买这种艺术品?

O bu kamyonu Polonya'dan satın aldı.

他在波兰买的这辆卡车。

Ben bir video kaseti satın aldım.

我买了盒录像带。

O bir muz kutusu satın aldı.

他买了一个香蕉盒。

Paris için bir bilet satın aldı.

他买了张去巴黎的票。

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

除非他们事先修好刹车,我才会买车子。

Bir bisiklet satın almayı göze alamadım.

我买不起自行车。

Babam bana bir bisiklet satın aldı.

我父亲给我买了一辆自行车。

- Ben onu aldım.
- Onu satın aldım.

我买了。

Evinizi on bin dolara satın alacağım.

我要用一万美元买你们的房子。

Onu bir kalem satın almayı düşünüyorum.

我打算給他買一支鋼筆。

Benim planım bir araba satın almak.

我打算買輛車。

Ben onu satın almayı göze alamam.

我买不起那个。

30 dolara bir kamera satın aldım.

我花30美元買了一台照相機。

Çok eski bir fener satın aldım.

我买了一盏古老的灯。

O kendine bir köpek satın aldı.

他給自己買了一隻狗。

Bir şey satın almak gerekiyor mu?

你有什么需要买的吗?

Onlar meyve suyu satın aldılar mı?

他們有買果汁嗎?

Neden bir Japon arabası satın aldın?

你為甚麼買日本車?

Yeni bir şemsiye satın almayı planlıyorum.

我打算买新雨伞。