Translation of "üzereydik" in English

- Biz vurmak üzereydik.
- Biz kapı çalmak üzereydik.

We were just about to knock.

Tam gitmek üzereydik.

We were just going.

Oy vermek üzereydik.

We were just about to vote.

Tam odaya girmek üzereydik.

We were just about to enter the room.

Sadece mola vermek üzereydik.

We were just about to take a break.

Şimdi yemeye başlamak üzereydik.

We were just about to start eating.

Yağmur yağdığında ayrılmak üzereydik.

We were just about to leave when it rained.

Biz seni aramak üzereydik.

We were about to call you.

Neredeydin? Biz polisi aramak üzereydik.

Where have you been? We were just about to call the police.

Biz sadece polisi aramak üzereydik.

We were just about to call the police.

Biz sadece seni aramak üzereydik.

We were just about to call you.

Biz sadece satranç oynamak üzereydik.

We were just about to play chess.

Yağmur yağmaya başladığında biz başlamak üzereydik.

We were about to start, when it began to rain.

Telefon çaldığında, hepimiz evden ayrılmak üzereydik.

We were all set to leave when the phone rang.

Yağmur yağmaya başladığında tam ayrılmak üzereydik.

We were just about to leave when it started to rain.

O telefon ettiğinde biz tam ayrılmak üzereydik.

We were just about to leave when she telephoned.

- Tam çıkmak üzereydik.
- Biz de tam gidiyorduk.

We were just about to leave.