Translation of "Mola" in English

0.017 sec.

Examples of using "Mola" in a sentence and their english translations:

- Mola vermelisin.
- Mola vermen gerekiyor.
- Bir mola vermen gerekiyor.

You need to take a break.

Mola zamanı.

It's time for a break.

Mola bitti.

The break is over.

Mola verebilirsin.

You can take a break.

Mola vermeliyim.

I have to take a break.

Mola verdim.

I had a break down.

- Bir mola almalıyız.
- Bir mola almamız gerekiyor.

We need to take a break.

- Neden mola vermiyoruz?
- Neden bir mola vermiyoruz?

Why don't we take a break?

Bir mola alalım.

Let's take a break.

Mola verebilir miyim?

Can I take a break?

Boston'da mola verdik.

We had a stopover in Boston.

Bir mola verelim.

Let's give it a rest.

Mola süresi bitti.

- The break is over.
- Break time's over.

Bir mola verin.

Take a break.

Tom mola verdi.

Tom had a break down.

Yorulduysan mola ver.

If you're tired, take a break.

Mola vermen gerek.

You should take a break.

- Bir mola vermek istemez misin?
- Mola vermek istemez misin?

Don't you want take a break?

mola verip kaskımı çıkardık

could we stop and remove my helmet

Bana bir mola verin.

- Give me a break.
- Give me a break!

Mola ne kadar sürer?

How long is the stopover?

Ona bir mola ver!

- Give him a break!
- Give him a break.

Bir mola alabilir miyim?

Would you mind if I took a break?

Ne zaman mola verirsin?

What time do you have a break?

Sanırım mola verme zamanı.

- I think it's time to take a break.
- I think that it's time to take a break.

Mola vermeyi tavsiye ederim.

I'd recommend taking a break.

Sadece mola vermek üzereydik.

We were just about to take a break.

Bir saniye mola verelim.

Let's take a break for a second.

Bir mola verebilir miyiz?

Can we take a break?

Neredeyse mola verme zamanı.

It's almost time to take a break.

Ben asla mola vermem.

I never get a break.

Bir mola ver, Tom.

Take a break, Tom.

Tom bir mola aldı.

Tom took a break.

Bu benim mola zamanı.

It's time for my break.

Sanırım biraz mola almalıyız.

I think we need to take a little break.

Kısa bir mola alacağım.

I'm going to take a short break.

Mola vermek ister misin?

Would you like to take a break?

Lütfen bir mola alayım.

Let me take a break, please.

Sanırım mola vermemin zamanıdır.

I think it's time for me to take a break.

Hızlı bir mola verelim.

Let's take a quick break.

Çocuğa bir mola ver.

Give the kid a break.

Tom bir mola alıyor.

Tom is taking a break.

Biz bir mola alamayız.

We can't get a break.

Boston'da mola verebilir miyim?

Can I stop over in Boston?

Neden bir mola vermiyorsun?

Why don't you give it a rest?

Neden biraz mola almıyorsun?

- Why don't we take a little break?
- Why don't we take a short break?

Sanırım bir mola vermeliyiz.

I think we should take a break.

Mola için ne yapıyorsun?

What're you doing for the break?

Kendinize bir mola verin.

Give yourself a break.

Tom'a bir mola verin.

- Leave Tom alone.
- Give Tom a break.

Onlara bir mola ver.

Give them a break.

Ona bir mola ver.

Give her a break.

- Mola bitti.
- Teneffüs bitti.

The break is over.

Hadi bir mola verelim.

Let's take a breather.

Tom'a bir mola verelim.

Let's give Tom a break.

Şikago'da mola verebilir miyim?

Can I stop over in Chicago?

Şimdi bir mola verelim.

Let's take a break now.

Bir mola verin, çocuklar.

Take a break, guys.

Hey, neden mola vermiyorsun?

Hey, why don't you take a break?

Şimdi mola verebilir miyim?

Can I take a break now?

Hızlı bir mola vereceğiz.

- We will take a quick break.
- We'll take a quick break.

Bu güzel bir mola.

It's a nice break.

Bir mola için hazırım.

I'm ready for a break.

Sanırım bir mola verebiliriz.

I think we could all use a break.

Ne zaman mola vereceksin?

When will you take a break?

Kesinlikle bir mola vermeliyiz.

We definitely need to take a break.

Tom bir mola vermeli.

Tom needs to take a break.

- On dakikalık bir mola verelim.
- On dakikalığına bir mola verelim.

Let's have a ten-minute break.

- Belki kısa bir mola almalıyız.
- Belki kısa bir mola vermeliyiz.

Perhaps we should take a short break.

- On dakikalık bir mola alalım.
- 10 dakikalık bir mola alalım.

- Let's take a 10-minute break.
- Let's take a ten-minute break.

mola odasına top çukuru koyma

against putting a ball pit in the break room

Mola sırasında biraz kahve içelim.

Let's have some coffee during recess.

Lütfen bana bir mola ver.

Give me a break, please.

Tren kısa bir mola verdi.

The train made a brief stop.

On dakikalık bir mola verelim.

Let's have a ten-minute break.

10 dakikalık bir mola alalım.

- Let's take a 10-minute break.
- Let's take a ten-minute break.

Mola ver, yoksa hayatın kararacak.

Take a break, or you'll fall apart.

Tartışmada kısa bir mola vardı.

There was a brief break in the discussion.

Bunun için bir mola verelim.

Let's make a break for it.

Öğle yemeği için mola verelim.

Let's break for lunch.

Sanırım bir mola vermemiz gerekiyor.

I think we need to take a break.

Sanırım mola versek iyi olur.

- I think we'd better take a break.
- I think that we'd better take a break.

Bir mola vermen gerekmiyor mu?

Shouldn't you take a break?

"Kısa bir mola verelim." dedi.

He said, "Let's take a short rest."

Bir mola vermek ister misin?

Do you want to take a break?

Bana bir mola verir misin?

Would you give me a break?

Oh, bana bir mola verin.

Oh, give me a break.

Hey bana bir mola verin.

Hey, give me a break.

Bana burada bir mola ver.

Give me a break here.

Bir mola verelim, değil mi?

Let's take a break, shall we?

Tom eğer isterse mola verebilir.

Tom can take a break if he wants.

Hey, Tom'a bir mola ver.

Hey, give Tom a break.