Translation of "öptüğünde" in English

O, yeri öptüğünde canı yandı.

He got hurt when he fell down.

Mary onu öptüğünde Tom kızardı.

Tom blushed when Mary kissed him.

Tom, Mary onu öptüğünde şaşırmadı.

Tom wasn't surprised when Mary kissed him.

Mary onu öptüğünde Tom çok şaşırdı.

Tom was surprised when Mary kissed him.

Tom, Mary'yi öptüğünde Mary onu tokatladı.

When Tom kissed Mary, she slapped him.

Beni öptüğünde bana karşı dürüst olduğunu hissettim.

When she kissed me, I felt she was being sincere with me.

Tom Mary'nin onu herkesin önünde öptüğünde bundan hoşlanmaz.

Tom doesn't like it when Mary kisses him in public.

O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.

When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.

"O seni nerede öptü?" "Dudaklarımdan." " Hayır, demek istediğim, o seni öptüğünde neredeydiniz?"

"Where did he kiss you?" "On my lips." "No, I mean, where were you when he kissed you?"