Translation of "çileden" in English

0.003 sec.

Examples of using "çileden" in a sentence and their english translations:

Bu beni çileden çıkarıyor.

- It's driving me crazy.
- This is driving me crazy.

Onlar yetişkinleri çileden çıkarttı.

They drove the adults crazy.

Onun söylediğiyle çileden çıkarıldı.

He was infuriated by what she said.

Onun ikiyüzlülüğü çileden çıkarıyor.

His hypocrisy is infuriating.

Onun söylediği onu çileden çıkardı.

He was infuriated with what she said.

Tom'un davranışı beni çileden çıkardı.

Tom's behavior infuriated me.

Tom'un çileden çıkmış olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is outraged.
- I know Tom is outraged.

Çileden çıkan işçi derhal istifa etti.

The outraged employee resigned at once.

Tom Mary'ye dün geceki çileden bahsetti.

Tom told Mary about last night's ordeal.

Bir süreden sonra ise çileden çıkıyor sınıf ayrımı yüzünden

after a while, he is outraged by the class separation

- O çileden çıktı.
- O küplere bindi.
- O, öfkeye kapıldı.

He exploded with anger.

- Yaptığı hareket beni çileden çıkardı.
- Onun davranışı feci şekilde tepemi attırdı.

- I was offended at his behavior.
- I was offended by his behavior.

Savaştan sonra Lannes, İmparator tarafından övgü için Soult'un değil, Soult'un seçilmesi yüzünden çileden çıktı

After the battle, Lannes was infuriated  that Soult, and not he, was singled out  

Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.

To have more than one problem before him at one time makes him irritable, upset and exasperated.