Translation of "çıkarttı" in English

Tom ayakkabılarını çıkarttı.

- Tom took off his shoes.
- Tom took his shoes off.

Onlar yetişkinleri çileden çıkarttı.

They drove the adults crazy.

Tom beni yataktan çıkarttı.

Tom made me get out of bed.

Tom güneş gözlüğünü çıkarttı.

Tom removed his sunglasses.

Tom papaza günah çıkarttı.

Tom confessed his sins to the priest.

Tom kendi adını listeden çıkarttı.

Tom has asked to have his name taken off the list.

Tom cebinden bir çakmak çıkarttı.

- Tom pulled a cigarette lighter from his pocket.
- Tom pulled a cigarette lighter out of his pocket.

O, camdaki stickerları yırtıp çıkarttı.

She tore away the stickers from the window.

Tom Mary'yi kendisi ile nasıl çıkarttı.

How did Tom ever get Mary to go out with him?

Tom arabayı çalıştırdı ve otoparktan çıkarttı.

Tom started the car and pulled out of the parking lot.

General Motors 76.000 işçisini işten çıkarttı.

General Motors laid off 76,000 of its workers.

Tom çantasına uzandı ve bir iskambil destesi çıkarttı.

Tom reached into his bag and pulled out a deck of playing cards.

Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.

Unfortunately, Tom let the cat out of the bag.

Tom masa çekmecesini açtı bir silah çıkarttı ve onu Mary'ye doğrulttu.

Tom opened his desk drawer, pulled a gun out, and aimed it at Mary.

Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.

His ex-wife obtained a court order that forbid him from coming closer than 200 yards.