Translation of "çekmişti" in English

Konuşması seyircilerin ilgisini çekmişti.

His speech held the attention of the audience.

O bir resim çekmişti.

He had taken a picture.

Ramazan ayı Sami'nin ilgisini çekmişti.

Sami was intrigued by the month of Ramadan.

- Japonya'nın saldırısı Amerika'yı savaşın içine çekmişti.
- Japonya'nın saldırısı Amerika Birleşik Devletleri'ni savaşın içine çekmişti.

- Japan's attack had brought America into the war.
- Japan's attack had brought the United States into the war.

Mary öldüğü zaman Tom çok acı çekmişti.

Tom was heartbroken when Mary passed away.

Köpeği öldüğü zaman, Tom çok acı çekmişti.

Tom was heartbroken when his dog died.