Translation of "çekilmiş" in English

Tom köşesine çekilmiş biri.

- Tom is a recluse.
- Tom is a loner.
- Tom's a recluse.
- Tom's a loner.

Bu fotoğraf doğru zamanda çekilmiş.

This photo is taken in the right moment.

Kendimi ona doğru çekilmiş hissettim.

I felt drawn toward her.

Bu resimler Avustralya'da mı çekilmiş?

Were these pictures taken in Australia?

Bu resim 1964 yılında çekilmiş olmalı.

- This picture must have been taken in 1964.
- This picture must've been taken in 1964.

Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?

Do you want fresh ground pepper on your salad?

Sami kendini Leyla'nın cazibesine çekilmiş buldu.

Sami found himself drawn to Layla's charm.

Sanırım bu resimler o zaman çekilmiş olabilirdi.

- These pictures could've been taken at that time, I suppose.
- These pictures could have been taken at that time, I suppose.

O, son zamanlarda çekilmiş bir fotoğraf mıdır?

Is that a recent photo?

Köfte yapmak için çekilmiş ete ihtiyacım var.

I need chopped meat to make meatballs.

İnsanlar Tom 'a manyetik olarak çekilmiş gibi görünüyor.

People seem to be magnetically attracted to Tom.

Tom'un Mary'ye ait teleobjektifle çekilmiş birkaç fotoğrafı vardı.

Tom had several photos of Mary taken with a telephoto lens.

Tom Mary ile ilgili üç yil önce çekilmiş bir resim ile son zamanlarda çekilmiş bir bir resmi karşılaştırdı.

Tom compared a picture taken of Mary three years ago with one that had been taken recently.

Gerçekten iddaa edildiği gibi uzaydan çekilmiş bir fotoğrafıda yok

not really in a photograph taken from space as claimed

İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.

As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.

Bu, Tom ve ben biz öğrenciyken çekilmiş bir fotoğraf.

This is a picture of Tom and I when we were students.

Sami, kendisinin Leyla'nın kırmızı taytını giyerken çekilmiş fotoğraflarını yayınladı.

Sami posted photos of himself wearing Layla's red tights.

Bu resimlerin ne zaman çekilmiş olabileceği hakkında bir fikrin var mı?

Do you have any idea when those pictures might have been taken?

Ben telefonda mal sahibi ile konuşuyorken Polis çekilmiş silahları ile geldi.

Cops came with guns drawn, as I was talking to the owner on the phone.

çünkü zamanında Abdullah Gül ile Hulusi Akar'ında 1973 yılında İngiltere de çekilmiş

because at the time Abdullah Gul and Hulusi Akar were shot in England in 1973

- Tom'un bebekken çekilmiş çok fotoğrafı yok.
- Tom'un bebeklikten kalma resmi yok pek.

Tom doesn't have many photos of himself as a baby.

- Bu resim beş yıl önce çekilmiş.
- Bu fotoğraf 5 sene önce çekildi.

This picture was taken five years ago.

Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.

And she came to him in the evening carrying a bough of an olive tree, with green leaves, in her mouth. Noah therefore understood that the waters were ceased upon the earth.