Translation of "çalışırız" in English

0.004 sec.

Examples of using "çalışırız" in a sentence and their english translations:

Fransızca çalışırız.

- We study French.
- We studied French.

Birlikte çalışırız.

We study together.

Biz günlük çalışırız.

We work daily.

Birlikte iyi çalışırız.

We work well together.

Hepimiz çok çalışırız.

We all work too hard.

Biz böyle çalışırız.

This is how we work.

Birlikte Fransızca çalışırız.

We study French together.

Tom için çalışırız.

We work for Tom.

Para kazanmak için çalışırız.

We work to earn money.

Sabahtan akşama kadar çalışırız.

We work from dawn until dusk.

Yarın bunun üzerinde çalışırız.

We'll work on this tomorrow.

Biz hepimiz birlikte çalışırız.

We all work together.

Tom'u nasıl inandırmaya çalışırız?

How do we reason with Tom?

Biz para için çalışırız.

We work for the money.

- Birlikte çalışırız.
- Birlikte koşarız.

We run together.

Biz dokuzdan beşe kadar çalışırız.

We work from nine to five.

Biz her zaman birlikte çalışırız.

We always work together.

Tom ve ben birlikte çalışırız.

Tom and I work together.

Biz hepimiz uzun saatler çalışırız.

We all work long hours.

Biz birlikte gerçekten iyi çalışırız.

We work really well together.

- Biz pazar hariç her gün çalışırız.
- Biz pazar günleri hariç her gün çalışırız.

We work every day but Sunday.

Yaptığımız işin detaylarını kontrol etmeye çalışırız.

that should be left outside conscious control.

Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

We work by day, and rest by night.

Gün boyunca çalışırız ve gece dinleniriz.

During the day, we work, and at night, we rest.

Biz parça başı esasına göre çalışırız.

- We're paid by the job.
- We work on a piecework basis.

Tom ve ben birlikte iyi çalışırız.

Tom and I work well together.

- Bir fabrikada çalışıyoruz.
- Bir fabrikada çalışırız.

We work in a factory.

Biz pazar hariç her gün çalışırız.

We work every day except Sunday.

Biz pazar günleri hariç her gün çalışırız.

- We work every day but Sunday.
- We work every day except Sunday.

Biz elimizden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışırız.

We try to help everyone we can.

Yani ne zaman düşünsek, olabildiğince kısa düşünmeye çalışırız

So whenever we think, we try to think as short as possible,

Biz ahiret için çalışırız, şu an için değil.

We work for eternity, not for the moment.

Haziran'dan eylül ayına kadar, biz daha fazla çalışırız.

From June to September, we work harder.

Bir haftada altı ile sekiz saat arası çalışırız.

We study from six to eight hours a week.

Tom ve ben sık sık beraber ders çalışırız.

Tom and I often study together.

O bisikleti daha sonra onarmaya çalışırız. Şimdi arabaya bin.

We'll try to fix that bike later. Get in the car now.

Zor ve üzüntülü zamanlarda diğer insanlar için bir şey yapmaya çalışırız.

In hard times, in sorrowful times, let's try doing something for other people.

Hayatta derece yapmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.

We all try hard to make the grade in life, but only a few succeed.

- Tom'la sık sık beraber ders çalışırız.
- Tom'la çoğu zaman birlikte ders çalışıyoruz.

Tom and I frequently study together.

Bazılarımız geriye kalanlarımızın arzu ettikleri şey oldukları zaman hariç, hepimiz hiçbirimizin olamadığını olmaya çalışırız.

All of us try to be what none of us couldn't be except when some of us were what the rest of us desired.