Translation of "Akşama" in English

0.007 sec.

Examples of using "Akşama" in a sentence and their english translations:

Akşama kadar kalacağım.

I'll stay until evening.

Yarın akşama ne dersin?

How about tomorrow night?

Sabahtan akşama kadar çalışırız.

We work from dawn until dusk.

Akşama kadar geri döneceğim.

I'll be back by evening.

Sabahtan akşama kadar çalışıyordu.

We were working from morning to evening.

Tom akşama kadar dönmeyecek.

Tom won't return until evening.

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

Roger works from morning till night.

Akşama doğru yağmur yağmaya başladı.

- It came to rain toward evening.
- It came on to rain toward evening.

Sabahtan akşama kadar çok çalıştılar.

They worked hard from morning till night.

Akşama kadar, birkaç bulut oluştu.

By evening, a few clouds had formed.

O, sabahtan akşama kadar çalıştı.

She worked from morning till night.

Nihayet akşama doğru yağmur durdu.

It finally stopped raining towards evening.

Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.

He works on the farm from morning till night.

Tom akşama kadar geri dönmeyecek.

Tom won't be back until evening.

Doktor sabahtan akşama kadar çalışır.

The doctor works from morning until night.

Akşama Tom gelecek, haberin olsun.

Tom's coming over tonight, so you know.

Tom akşama kadar burada olacak.

Tom will be here by evening.

Doktor sabahtan akşama kadar çalışıyor.

- The doctor works from morning until night.
- The doctor is working from morning til night.

Sabahtan akşama kadar sınavlarım var.

I have exams from dawn till dusk.

Tom sabahtan akşama kadar çalışır.

Tom works from dawn to dusk.

- Bu akşam görüşürüz.
- Akşama görüşürüz.

I'll see you this evening.

Tom sabahtan akşama kadar çalıştı.

Tom worked from sunup to sundown.

- Sabahtan akşama kadar onu çalıştırdılar.
- Onu sabahtan akşama kadar çalışmaya zorladılar.
- Onu sabahtan akşama kadar çalıştırdılar.
- Onu sabahtan geceye kadar çalıştırdılar.

They made him work from morning till night.

Akşama kadar kalıp havai fişekleri izleyelim.

Let's stay until nightfall and watch the fireworks.

Oshin'e sabahtan akşama kadar iş yaptırdılar.

They made Oshin work from morning till night.

Akşama doğru kar yağacak gibi görünüyor.

It looks like snow toward evening.

Akşama kadar bunu bana getirebilir misin?

Can you get that to me by the end of the day?

Filmlerden konuşmuşken, neden akşama sinemaya gitmiyoruz?

Speaking of films, why not go to the cinema tonight?

Sabahtan akşama kadar çalışmaya devam etti.

He carried on working from morning till night.

Akşama doğru, bu işi bitirmek gerekiyor.

That work needs to be finished by evening.

O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.

He is always working from morning till night.

Tom, yarın akşama kadar bu kitabı götürmeli.

Tom needs to return this book by tomorrow evening.

Patron bize sabahtan akşama kadar çalışmamızı emretti.

The boss ordered us to work from morning till night.

Onlar sabahtan akşama kadar çalışmaya devam etti.

They carried on working from morning till night.

- Yarın akşam döneceğim.
- Yarın akşama dönmüş olurum.

I'll be back tomorrow evening.

Sen istifa mektubunu akşama kadar masama getireceksin.

You will bring me your letter of resignation by this evening.

Şimdi yola çıkarsan yarın akşama kadar Boston'da olursun.

If you leave now, you'll be in Boston by tomorrow evening.

Tom akşama Maria ile birlikte yemek yemeği düşünüyor.

Tom is planning to eat dinner with Mary tonight.

Sen de istifa mektubunu akşama kadar masama getireceksin.

As for you, you will bring me your letter of resignation by this evening.

Sabahtan akşama kadar şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.

He does nothing but complain from morning till night.

Akşama kadar parayı hazır et yoksa buraya polisle gelirim.

Get the money ready by evening or I'll come back with the police.

O, sabahtan akşama kadar yakınmaktan başka bir şey yapmaz.

She complains all the time.

Onlar akşama kadar kazları güttü ve sonra eve gitti.

They herded the geese till evening and then went home.

Ben yokken biri gelirse ona akşama kadar geri gelmeyeceğimi söyle.

If anyone comes in my absence, tell him that I won't come back till evening.

"Akşama ne yemek var?" "En sevdiğin Çin lokantasından paket servis yaptıracağız."

"What's for dinner tonight?" "We'll be having takeout from your favorite Chinese restaurant."

- Tom bütün gün evde duruyor.
- Tom sabahtan akşama kadar evde oturur.

Tom stays home all day.

- Akşama ne pişireceğime karar verdim.
- Akşam yemeği için ne yapacağıma karar verdim.

I've decided what to cook for dinner.

- Akşam yemeğine ne istersin?
- Akşam yemeğinde ne istersin?
- Akşam yemeğinde ne yemek istersin?
- Akşama ne yemek istersin?
- Akşam yemeğinde ne yemek istersiniz?

What would you like to have for dinner?