Translation of "Sabahtan" in English

0.090 sec.

Examples of using "Sabahtan" in a sentence and their english translations:

- Sıcaklık sabahtan beri düştü.
- Sıcaklık sabahtan beri düşüyor.

The temperature has fallen since morning.

- Sabahtan beri öksürüyorum.
- Bu sabahtan beri öksürüğüm var.

I've been coughing since this morning.

- Sabahtan akşama kadar onu çalıştırdılar.
- Onu sabahtan akşama kadar çalışmaya zorladılar.
- Onu sabahtan akşama kadar çalıştırdılar.
- Onu sabahtan geceye kadar çalıştırdılar.

They made him work from morning till night.

Sabahtan akşama kadar çalışırız.

We work from dawn until dusk.

Sabahtan akşama kadar çalışıyordu.

We were working from morning to evening.

Sabahtan önce geri döneceğim.

I'll be back before morning.

Sabahtan beri yağmur yağıyor.

It's been raining since morning.

Bu sabahtan beri buradayım.

I've been here since this morning.

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

Roger works from morning till night.

O, sabahtan beri piyano çalışmaktadır.

She has been practicing the piano since morning.

Sabahtan akşama kadar çok çalıştılar.

They worked hard from morning till night.

Sabahtan geceye kadar çok çalışır.

He works a lot from morning till night.

Bu sabahtan beri şiirler yazıyor.

He has been writing poems since this morning.

O, bu sabahtan beri meşgul.

He has been busy since this morning.

Sabahtan beri hiçbir şey yemedim.

I have not had anything to eat since this morning.

Bu sabahtan beri elektrik kesik.

The electricity has been off since this morning.

O, sabahtan akşama kadar çalıştı.

She worked from morning till night.

Bu sabahtan beri çok açım.

I've been very hungry since this morning.

Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.

He works on the farm from morning till night.

Bu sabahtan beri kar yağıyor.

It has been snowing since this morning.

Bu sabahtan beri yağmur yağıyor.

It's been raining since morning.

Doktor sabahtan akşama kadar çalışır.

The doctor works from morning until night.

Bu sabahtan beri çok meşgulüm.

I've been very busy since this morning.

John bu sabahtan beri dengesiz.

John has been moody since this morning.

Doktor sabahtan akşama kadar çalışıyor.

- The doctor works from morning until night.
- The doctor is working from morning til night.

Sabahtan akşama kadar sınavlarım var.

I have exams from dawn till dusk.

Bu sabahtan beri tenis oynuyor.

He has been playing tennis since this morning.

Tom sabahtan akşama kadar çalışır.

Tom works from dawn to dusk.

Tom bu sabahtan beri meşgul.

Tom has been busy since this morning.

Tom sabahtan akşama kadar çalıştı.

Tom worked from sunup to sundown.

Dün sabahtan beri yağmur yağıyor.

It's been raining since yesterday morning.

Yarın sabahtan itibaren birlikte koşuya başlayalım.

Let's start jogging together from tomorrow morning.

Oshin'e sabahtan akşama kadar iş yaptırdılar.

They made Oshin work from morning till night.

Bu sabahtan beri bir şey yemedim.

I haven't eaten anything since this morning.

Bu sabahtan beri üç kitap okudum.

Since this morning I've read three books.

- Bütün gün gergindim.
- Sabahtan beri gerginim.

I've been on edge all day.

- Sabahtan beri yürüyorum.
- Bütün gündür yürüyorum.

I've been walking all day.

Bu sabahtan beri burada onu bekliyorum.

I've been waiting here for him since this morning.

Ken bu sabahtan beri burada bulunmadı.

Ken has not been here since this morning.

Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.

The neighbours have been banging about next door all morning.

Bu sabahtan beri üç kitap okudun.

You've read three books since this morning.

Sabahtan akşama kadar çalışmaya devam etti.

He carried on working from morning till night.

Dün sabahtan beri bir şey yemedim.

I haven't eaten anything since yesterday morning.

Bu sabahtan beri babam arabasını yıkıyor.

My father has been washing his car since this morning.

Bu sabahtan beri hiçbir şey yemedim.

I have not had anything to eat since this morning.

Kar bu sabahtan beri sürekli yağıyor.

Snow has been falling steadily since this morning.

O, bu sabahtan beri şiirler yazıyor.

He has been writing poems since this morning.

O, bu sabahtan beri evde kilitli.

She's been locked in since this morning.

Bu sabahtan beri burada Tom'u bekliyorum.

I've been waiting here for Tom since this morning.

Mike sabahtan beri bir model uçak yapıyor.

Mike has been making a model plane since breakfast.

Kız kardeşim bu sabahtan beri örgü örüyor.

My sister has been knitting since this morning.

O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.

He is always working from morning till night.

Patron bize sabahtan akşama kadar çalışmamızı emretti.

The boss ordered us to work from morning till night.

Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.

- I have had a slight fever since this morning.
- I've had a slight fever since this morning.

Bu sabahtan beri yiyecek bir şeyim yok.

- I have not had anything to eat since this morning.
- I haven't had anything to eat since this morning.

O, onun sabahtan beri meşgul olduğunu biliyordu.

He knew she had been busy since morning.

Bu sabahtan beri ara sıra yağmur yağıyor.

It has been raining on and off since this morning.

Bu şarkıyı bu sabahtan beri aralıksız dinliyorum.

I've been listening to this song on repeat since this morning.

Bu şarkıyı bu sabahtan beri sürekli dinliyorum.

I've been listening to this song non-stop since this morning.

Onlar sabahtan akşama kadar çalışmaya devam etti.

They carried on working from morning till night.

Kız kardeşim bu sabahtan beri odasında çalışıyor.

My sister has been studying in her room since this morning.

O gün sabahtan beri yağmur yağıyor gibi görünüyordu.

That day it had looked like rain since morning.

Yua ve Yuma sabahtan son trene kadar yürüdüler.

Yua and Yuma walked from morning until the last train.

Tom bu sabahtan beri bu rapor üstünde çalışmaktadır.

Tom's been working on this report since this morning.

Sabahtan akşama kadar şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.

He does nothing but complain from morning till night.

O, sabahtan akşama kadar yakınmaktan başka bir şey yapmaz.

She complains all the time.

Bu sabahtan beri hiçbir şey yemediğini fark ettin mi?

Did you realize that you haven't eaten anything since this morning?

Doğruyu söylemek gerekirse bu sabahtan beri bir şey yemedim.

As a matter of fact, I haven't eaten anything since this morning.

- Bunun üzerinde bütün gün çalıştım.
- Sabahtan beri bunun üzerinde çalışıyorum.

I've been working on this all day.

Bu raporu bu sabahtan beri yazıyorum, fakat ben sadece yolu yarıladım.

I have been typing this report since this morning, but I'm only halfway through.

- Tom bütün gün evde duruyor.
- Tom sabahtan akşama kadar evde oturur.

Tom stays home all day.

- Bütün sabah onu aradım.
- Sabahtan beri onu arıyorum.
- Bütün sabah onu aramaktayım.

I've been looking for it all morning.

Bu sabahtan beri şiddetle yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.

It has been raining severely since this morning. That's why I don't want to go anywhere.

Bu sabahtan beri boğazımda bir gıcık var. Gerçekten soğuk algınlığına mı yakalandım.

I've had a tickle in my throat since this morning. Have I really caught a cold?

Bu sabahtan beri şiddetli yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.

It's been raining heavily since this morning, so I don't want to go anywhere.

Yağmurlu bir sabahtan sonra bulutlar aniden ayrıldı ve gökyüzünde bir çift gökkuşağı göründü.

After a rainy morning the clouds were suddenly parted and a double rainbow appeared in the sky.

Bu sabahtan beri hafif boğaz ağrısı yaşıyorum. Ben bir soğuk algınlığına yakalanıp yakalanmadığımı merak ediyorum.

I've had a slight sore throat since this morning. I wonder if I've caught a cold.

Bugün erkek arkadaşımla çıkıyorum, bu yüzden bu sabahtan beri çok iyi bir ruh hali içindeyim.

I'm going on a date with my boyfriend today, so I've been in a very good mood since this morning.

- Bu sabahtan önce Tom'la hiç karşılaşmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç tanışmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç karşılaşmamıştım.

I'd never met Tom before this morning.