Translation of "Meydana" in Dutch

Bir bütünü meydana getiriyordu

vormden samen één geheel.

Eh, tuhaf şeyler meydana geldi.

Nou, er zijn wel vreemdere dingen gebeurd.

- O olmayacak.
- O meydana gelmeyecek.

Het gaat niet gebeuren.

Hata ne zaman meydana geldi?

Waar is de fout opgetreden?

Olmaması gibi önemli hatalar meydana geldi .

onzeker waren over hun rol.

Kaza dünden önceki gün meydana geldi.

Het ongeluk is eergisteren gebeurd.

O üç gün önce meydana geldi.

Dat is drie dagen geleden gebeurd.

Ama sonra dot com balonu meydana çıktı.

En toen vond de internetexplosie plaats.

Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.

Hij creëert getijden die al miljarden jaren voor eb en vloed zorgen.

- Foyası meydana çıkıyor.
- Takke düştü, kel göründü.

De ware aard komt boven.

Bu mikroplar ve etraflarında meydana gelen kimyasal işlemler

Deze microben en de chemische processen die om hen heen gebeurden,

Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.

Hij had drie jaar in de fabriek gewerkt toen het ongeluk voorkwam.

Büyük deprem meydana geldiğinde ben daha on yaşındaydım.

Toen de grote aardbeving plaatsvond, was ik nog maar tien.

Çoğu araba kazaları sürücünün dikkatsizliği nedeniyle meydana gelir.

De meeste auto-ongevallen zijn het gevolg van onoplettendheid van de bestuurder.

- Glikoliz, sitozolde oluşur.
- Glikoliz, hücre sıvısında meydana gelir.

Glycolyse vindt plaats in het cytosol.

Büyük deprem meydana geldiği zaman ben sadece on yaşındaydım.

Toen de grote aardbeving gebeurde, was ik pas tien jaar.

- Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.

Plotseling gebeurde er iets onverwachts.