Translation of "Kullanmak" in Dutch

0.020 sec.

Examples of using "Kullanmak" in a sentence and their dutch translations:

Tatoeba'yı kullanmak kolaydır.

Tatoeba is makkelijk te gebruiken.

Merdiveni kullanmak zorundayız.

- We moeten de trap nemen.
- We moeten met de trap.

Sözlüğü kullanmak zorundayım.

Ik moet het woordenboek gebruiken.

Benimkini kullanmak ister misin?

Wil je de mijne gebruiken?

Ağacın kabuğunu mu kullanmak istiyorsun?

Dus je wilt berkenbast gebruiken?

Bakın, onu kullanmak nasıl olur?

Kijk, wat als we hem gebruikten?

- Tuvalete gitmeliyim.
- Tuvaleti kullanmak zorundayım.

Ik moet naar het toilet.

Bu külüstür arabayı kullanmak istemiyorum.

Ik wil niet met deze oude auto rijden.

İlki, basit bir UV ışığı kullanmak.

De eerste is het gebruik van een simpele uv-lamp.

Toplu taşiıma yerine kendi arabanı kullanmak,

...om in je eigen auto te rijden, dan in het openbaar vervoer...

Onu şu anda kullanmak zorunda değilim.

Ik hoef dat nu niet te gebruiken.

Fakat bu bilgi kartlarında çeviri kullanmak yerine,

Maar ik gebruikte geen vertalingen op die flashcards,

Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasın.

In Oostenrijk moet je betalen om de snelweg te gebruiken.

Artık Boston'da daha fazla araba kullanmak istemiyorum.

Ik wil nooit meer autorijden in Boston.

Tom fotokopi makinesini kullanmak için izin istedi.

Tom vroeg toestemming om het fotokopieerapparaat te gebruiken.

"Otizmli Gençler için Minecraft'ı Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"

"Minecraft aangewend als ondersteunende technologie voor autistische jongeren."

Matarayı kullanmak çok daha iyi bir yol olurdu.

Die thermos was een veel betere methode geweest.

Ağacın kabuğunu mu kullanmak istiyorsun? Peki, bunu deneyelim.

Dus je wilt berkenbast gebruiken? Oké, laten we het proberen.

Yapmaya çalıştığım şey, bunu can yeleği gibi kullanmak.

Ik probeer een reddingsvest te maken.

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

Het is slim om het uv-licht te gebruiken om schorpioenen te zoeken.

Şimdi kapatmak zorundayım. Biri telefonu kullanmak için bekliyor.

Ik moet nu ophangen. Iemand wacht om de telefoon te gebruiken.

- Motosiklete kasksız binmek tehlikelidir.
- Kasksız motosiklet kullanmak tehlikelidir.

Het is gevaarlijk om zonder helm op een motor te rijden.

Aynı anda telefonda konuşmak ve araç kullanmak tehlikelidir.

Het is gevaarlijk om te bellen en tegelijkertijd te rijden.

Diyelim ki sosyal medya kullanmak profesyonel başarımın merkezi değil.

Misschien zijn social media niet essentieel voor mijn beroepsleven.

Ressam olarak amacım mümkün olan en düşük miktarı kullanmak.

Mijn doel als artiest is om zo min mogelijk informatie te gebruiken.

- Tuvalete gitmek zorundayım.
- Banyoya gitmem gerekiyor.
- Tuvaleti kullanmak zorundayım.

Ik moet naar de wc.

Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.

De andere optie is mijn eigen touw... ...vastknopen en laten zakken.

İşe atla gitmek veya çevirmeli telefon kullanmak gibi bir şey olur.

alsof je per paard forenst of een telefoon met kiesschijf gebruikt.

Dağı geçmek için o madeni kestirme olarak kullanmak iyi bir karardı.

Goede keus met de mijn als een korte weg door de berg.

O madeni, dağın altıdan geçmek için kestirme olarak kullanmak iyi bir karardı.

Goede keus met de mijn als een korte weg door de berg.

- Boston'da bir daha araba kullanmak istemiyorum.
- Boston'da tekrar araba kullanmayı asla istemiyorum.

Ik wil nooit meer autorijden in Boston.

Demek karşıya geçmenin en iyi yolunun halatı kullanmak olduğunu düşünüyorsunuz. Tamam, hadi. İşte başlıyoruz.

Dus je denkt dat we er het beste met de lijn over kunnen komen. Oké, kom op. Daar gaan we.

Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan.

Gebruik altijd gedistilleerd water in stoomstrijkijzers, want gewoon water zorgt voor mineraalophoping dat de stoomgaatjes na verloop van tijd verstopt.