Translation of "Bakın" in Dutch

0.020 sec.

Examples of using "Bakın" in a sentence and their dutch translations:

Bakın!

Kijk.

Şuna bakın.

Kijk eens.

Bakın, burada.

Kijk, daar.

Şunlara bakın...

Alles...

Bakın, mantarlar!

Kijk, paddenstoelen.

Şuna bakın!

Kijk.

Sıçanlar. Bakın!

Ratten, kijk.

Tanrım, bakın!

Kijk.

Bakın, işte.

Kijk eens.

Tekrar bakın.

Kijk nog eens.

Aşağıya bakın.

- Zie hieronder.
- Zie verder.

Dosdoğru bakın.

Kijk recht vooruit.

Resme bakın.

Bekijk de afbeelding.

Rahatınıza bakın.

Ontspan je.

Yukarıya bakın.

Zie hierboven.

Keyfinize bakın.

Amuseer je!

Eğlenmenize bakın.

- Veel plezier!
- Amuseer je!

Rahatınıza bakın!

Maak het je gemakkelijk!

- Kendinize iyi bakın.
- Kendinize iyi bakın!

Zorg goed voor jezelf.

Bakın. Şuna baksanıza.

Kijk eens.

Burası olabilir, bakın.

Hier zou het kunnen.

Bakın, küçük yumurtalar.

Kijk, de kleine eieren.

Olamaz, bakın. Kaçtı.

Hij is weggezwommen.

Gelip şuraya bakın.

Kom maar kijken.

Bakın, kartal orada!

Daar is de arend.

Evet, bakın, siyah.

Ja, kijk. Zwart.

Evet, bakın, siyah!

Ja, kijk. Zwart.

İşte böyle, bakın.

Kijk eens.

Bakın, böyle kırıyorsunuz.

Breek hem hier.

Bakın, bir tarantula.

Daar is een tarantula.

Olamaz, şuna bakın.

Kijk eens.

Birinci grafiğe bakın.

Kijk naar grafiek één.

Evet, bakın. Burada.

Hier is hij.

Nereye döndüğümüze bakın.

Kijk eens waar we zijn.

Olamaz, durun. Bakın.

Wacht eens, kijk.

Şu eve bakın.

Kijk eens naar dat huis.

Şu binaya bakın.

Kijk naar dat gebouw.

İfadeye sözlüğünüzden bakın.

Zoek de uitdrukking op in je woordenboek.

Şu dumana bakın.

Moet je die rook zien.

Bütün karıncalara bakın.

- Kijk naar al die mieren.
- Kijk eens naar al die mieren!

Bakın, orada bir ışık demeti de var, bakın!

En kijk... ...een streep licht daarboven.

Vay canına, şuna bakın.

Kijk hier eens.

Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.

Er groeien wingerds overheen.

Tamam, bakın burası açıklık.

Hier is een open plek.

Bakın, bir tane geliyor.

Daar komt er een aan.

Bakın, onları böyle bırakacağız.

We leggen het hier neer...

Bakın, bunlar sincap izleri.

Kijk, dat is een teken dat er eekhoorns zijn.

Bakın, orada, aşağıda! Dana!

Daar is ze, daar beneden. Dana.

Tanrım, bakın, bir kartal!

Kijk, een arend.

Bakın, bu böyle dönüyor.

Dit gaat eromheen.

Bakın, meşaleyi bundan yapabiliriz.

Hieruit kunnen we een fakkel maken.

Bakın, ileride ışık var.

Kijk, er is een licht.

Bakın, bir tane var.

Kijk, hier is een.

Bakın, bir köknar ağacı.

Daar is een kleine spar.

Aynı bunun gibi, bakın.

Deze ook trouwens, kijk.

Bakın, bir yol görünüyor!

Je ziet een weg.

Vay canına, şuraya bakın.

Kijk eens.

Bakın, burada yol ayrılıyor.

Hier splitst hij zich.

Şuna bakın! İşe yaradı.

Kijk, het werkt.

Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.

Hij leeft nog, kijk.

Bakın, parlayan şey buydu.

Kijk, dit is wat er glinsterde.

Bakın, küçük bir akrep.

Het is een kleine schorpioen.

Başka sitelere de bakın.

Kijk naar andere sites.

Alternatif haber kaynaklarına bakın.

Bekijk alternatieve nieuwsbronnen.

Şu yüksek binaya bakın.

Kijk eens naar dat hoge gebouw.

Grönland ve Afrika'ya bakın.

Kijk naar Groenland en Afrika.

Partide keyfinize bakın, John.

Veel plezier op het feestje, John.

Benim yeni arabama bakın.

Kijk naar mijn nieuwe auto.

Sözlükte o sözcüğe bakın.

Zoek dat woord op in het woordenboek.

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

We blijven rotsen zoals deze omrollen. Kijken wat eronder zit.

Bakın, işte. Bu gayet iyi.

Kijk eens, dit is goed spul.

Sadece 10 metre ilerimizde, bakın.

10 meter verderop, kijk.

Bakın, Dana'nın izleri burada bitiyor.

De sporen van Dana houden hier op.

Ama bakın, şuradaki ağaca bile

Maar kijk, als we rondkijken...

Oldukça kötü kokuyor! Evet, bakın!

Hij stinkt behoorlijk. Ja, kijk.

Hey, bakın. Eski aletler var.

Kijk, oud gereedschap.