Translation of "Kolaydır" in Dutch

0.014 sec.

Examples of using "Kolaydır" in a sentence and their dutch translations:

- Yüzme kolaydır.
- Yüzmek kolaydır.

Zwemmen is gemakkelijk.

İspanyolca kolaydır.

Spaans is makkelijk.

Yüzme kolaydır.

Zwemmen is gemakkelijk.

Tenis oynamak kolaydır.

Tennis spelen is gemakkelijk.

İngilizce öğrenmek kolaydır.

Engels is eenvoudig te leren.

Tatoeba'yı kullanmak kolaydır.

Tatoeba is makkelijk te gebruiken.

Cehenneme düşmek kolaydır.

Het is gemakkelijk om in de hel af te dalen.

Makarna pişirmek kolaydır.

Pasta koken is makkelijk.

Problemi çözmem kolaydır.

- Ik kan het probleem gemakkelijk oplossen.
- Het is gemakkelijk voor mij om het probleem op te lossen.

- İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.
- İyiyi kötüden ayırmak kolaydır.

Het is gemakkelijk om goed van kwaad te onderscheiden.

Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.

Reizen is vandaag de dag gemakkelijk.

Bence bu kitap kolaydır.

Ik denk dat dit boek makkelijk is.

Söylemek yapmaktan daha kolaydır.

Het is gemakkelijker gezegd dan gedaan.

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.

Het is makkelijk om kaas te snijden met een mes.

İkinci ders çok kolaydır.

De tweede les is heel gemakkelijk.

- Bu kolay.
- O kolaydır.

- Het is makkelijk.
- Het is simpel.

İnterlingua dilini öğrenmek kolaydır.

Interlingua is gemakkelijk te leren.

Bu bisikleti sürmesi kolaydır.

Deze fiets is makkelijk om op te rijden.

İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.

Het is gemakkelijk om goed van kwaad te onderscheiden.

Japon bayrağını çizmek çok kolaydır.

De Japanse vlag tekenen is erg makkelijk.

Yabancı bir dil öğrenmek kolaydır.

Een vreemde taal leren is makkelijk.

Birisinden nefret etmek çok kolaydır.

Iemand haten is heel gemakkelijk.

Bu makineyi idare etmek kolaydır.

Deze machine is eenvoudig te bedienen.

Japonca konuşmak benim için kolaydır.

Japans spreken is makkelijk voor mij.

Çok fazla yemek yemek kolaydır.

Het is gemakkelijk om te veel te eten.

Modern İbranice, Eski İbranice'den daha kolaydır.

Modern Hebreeuws is makkelijker dan Klassiek Hebreeuws

Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.

Dingen stukmaken is veel makkelijker dan ze maken.

Gerçeği söylemek, yalan söylemekten çok daha kolaydır.

De waarheid zeggen is veel gemakkelijker dan liegen.

Bir arkadaşı bulmak zor ve kaybetmek kolaydır.

Een vriend is moeilijk om te vinden en makkelijk om te verliezen.

Gibi coğrafi olarak engellenmiş yayın hizmetlerine erişmek kolaydır

Netflix, BBC iPlayer, Hulu en meer, in welk land je ook bent.

Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?

- Welke is makkelijker, skiën of schaatsen?
- Wat is makkelijker, skiën of schaatsen?

Bu masal yedi yaşındaki bir çocuğun okuması için yeterince kolaydır.

Dit sprookje is voor een kind van zeven gemakkelijk te lezen.

- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Söylemek yapmaktan kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.

Gemakkelijker gezegd dan gedaan.

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.

Het is heel makkelijk natuurlijk te klinken in je eigen moedertaal, en heel makkelijk om onnatuurlijk te klinken in een taal die niet je moedertaal is.