Translation of "Soru" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Soru" in a sentence and their arabic translations:

Soru bu.

- هذا هو السؤال.
- هذه هي المسألة.

Sorduğum son soru

حسناً السؤال الأخير،

soru kalbimden geliyordu.

إنما كان قلبي.

Soru neden olduğu.

‫السؤال هو لماذا؟‬

İşte soru şu...

السؤال هو...

Dört tane soru.

أربعة أسئلة.

Sıradaki soru şu:

والسؤال التالي هو:

Yeni soru şu,

السؤال الجديد هو،

soru böyle olmalı

يجب أن يكون السؤال هكذا

- Bu iyi bir soru.
- Bu, güzel bir soru.

هذا سؤال جيد.

- Bu soru kolay değildir.
- Bu soru kolay değil.

هذا السؤال ليس سهلاً.

- O, iyi bir soru.
- Bu, güzel bir soru.

هذا سؤال جيد.

Bu kilit bir soru.

هذا سؤال رئيسي.

Size bir soru soracağım.

سأطرح عليكم سؤالًا.

Sıradaki soru şu: Neden?

السؤال التالي هو ما السبب؟

Bu basit bir soru

إنه سؤال بسيط،

Birkaç soru sorabilir miyim?

هل يمكنني أن أطرح بعض الأسئلة؟

Bir soru sormak istiyorum.

- أود أن أطرح سؤالاً.
- أود أن أسأل سؤال.

O iyi bir soru.

سؤال جيد.

Tom'a birkaç soru sordum.

أنا سألت توم بعض الأسئلة.

Emily bir soru sordu.

سألت إيميلي سؤالاً.

Bu soru kolay değildir.

هذا السؤال ليس سهلاً.

Bu soru hakkında düşündüm.

فكرت في السؤال،

Kaç tane soru var?

كم يوجد من سؤال؟

Güzel soru bilginin yarısıdır.

حسن السؤال نصف العلم.

Hepinize bir soru sormak istiyorum:

أود أن أسألكم جميعًا سؤالًا واحدًا:

Soru şu, bunu nasıl yapıyoruz?

إذن فالسؤال هو، كيف نفعل ذلك؟

Özel bir soru sormak istedik:

أبدينا السؤال الأكثر خصوصية:

Cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru

رأي ، سؤال، استمرت بالظهور في رأسي

10 soru-cevap diyaloğundan oluşan

من 10 حوارات أسئلة وأجوبة

Burada temel bir soru var.

وهذا ما يدعو لسؤال جوهري.

Şimdi kafamızda bir soru var

الآن لدينا سؤال في أذهاننا

öğrenciler oradan yazılıda soru sorabiliyor

يمكن للطلاب طرح أسئلة كتابية من هناك

Kafamızdaki soru işaretleri iyice artıyor

علامات الاستفهام في رؤوسنا تتزايد

Yüreğini sızlatacak o soru sorulur

السؤال الذي سوف يخترق القلب

Bir başka soru da şu

سؤال آخر هو

Bunun hakkında bir soru yok.

لا يوجد أسئلة حول هذا!

Her soru cevabı hak etmez.

ليس كل سؤال يستحق الاجابة.

O bana bir soru sordu.

سألتني سؤالاً.

O cevaplaması zor bir soru.

- هذا سؤال صعب.
- ذلك سؤال صعبٌ الإجابة عليه.

Şimdi, sana bir soru sorayım.

الآن، اسمح لي أن أطرح عليك سؤالاً.

Emily bana bir soru sordu.

سألتني إيميلي سؤالاً.

Benimle ilgili birkaç soru sordu.

سألني بضعة أسئلة.

Ona kaza hakkında soru sordum.

سألتُه عن الحادث.

Ancak henüz cevaplanmamış bir soru mevcut

لكن هناك سؤال واحد لم تتم الإجابة عليه بعد،

O hâlde, cevaplanması gereken soru: neden?

وبالتالي، السؤال هو، لماذا؟

Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.

حسناً أريد البدء بأسئلة بسيطة.

Pekala, ilk soru için hazır mısınız ?

حسناً،هل أنتم مستعدون لأول سؤال ؟

Bilgisiz görünmek istemiyor musunuz? Soru sormayın.

إن أردت ألّا تبدو متجاهلاً؟ فلا تثر الأسئلة.

Eğer bunu yapabilirseniz, soru almaya hazırsınız.

لو في مقدورك القيام بذلك، فلعلك جاهزًا لطرح طلبك.

Eğer öyle yapacaksanız, soru almaya hazırsınız.

لو ستقوم بذلك، فأنت جاهز لطرح طلبك.

İşte size keyif kaçıracak bir soru:

لكن كان هناك سؤال مؤرق:

Hileli bir soru. Kanalizasyon yok ki.

إنه سؤال دقيق. سوف لا يكون ثمة صرف.

Bir anda beni soru yağmuruna tuttular:

وقد بدؤوا إمطاري بأسئلة ذات إجابتين فقط،

Ama bugün karşılaştığımız önemli soru şu:

ولكن السؤال الاكبر الذي نواجهه اليوم هو

Size bir soru sorayım o zaman.

ولكن دعوني أسألكُم سؤالًا.

Cevaplamamız gereken bir soru oluşturduğunu görürsünüz,

فهي تطرح سؤالاً عن كيفيّة استجابتنا،

Görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir soru.

وهذا سؤال مهم جدًّا لا يمكننا تجاهله.

Asıl soru şu, şimdi ne olacak?

السؤال هو، ماذا يحدث بعد ذلك؟

Merak eden soru sormak isteyen varsa

إذا أراد أي شخص طرح الأسئلة

Buda kafamızdaki soru işaretlerini artırıyor ama

هذا يزيد من علامات الاستفهام في رؤوسنا ، ولكن

Doğru soru ise tam olarak şu

السؤال الصحيح هو بالضبط

soru ne olursa olsun, sabit fikirli,

كما تعلمون، الذي يفكر بمنحى واحد،

Bu soru neden bizim aklımıza geliyor ?

لماذا يأتي هذا السؤال إلى أذهاننا؟

O çok iyi bir soru sordu.

سألت سؤالاً مهماً.

Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.

هذا سؤال مهم جداً.

Bu noktada kendinize sormanız gereken soru şu,

والآن، السؤال الذي يجدر أن تسألوه لأنفسكم في هذه اللحظة،

Soru, çoğu zaman cümle kurmak kadar basit

والطلب يكون في أحيان كثيرة مثل قولك

Kadın girişimciye ise kaçınmacı bir soru sorulur.

بينما يُسألن صاحبات الشركات النساء أسئلة الوقاية

Tabii ki asıl soru, neden böyle olduğu.

بالطبع السؤال هو، لماذا يحدث هذا؟

Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.

السؤال يعطي نتيجة حتى عندما لا تحصل على إجابة.

Bu durumda aklımıza bir soru geliyor şimdi

لذا لدينا سؤال الآن

Ve şimdi akıllara ki en büyük soru

والآن السؤال الأكبر على البال

Hepimizin aklında bu soru var değil mi?

كلنا لدينا هذا السؤال في الاعتبار ، أليس كذلك؟

Aklımızda ki bir soru da bu şimdi

هذا سؤال في أذهاننا الآن

Insanların kafasına şöyle bir soru da gelebiliyor

يمكن للسؤال أن يأتي إلى رأس الناس

Bir sorunun sonuna soru işareti koyman gerekir.

عليك أن تضع علامة استفهام في نهاية السؤال.

Ve her biri ile alakalı bir soru sordum.

وسألتهم سؤالًا يرتبط بكل واحدة منهما.

Bu soru için bir cevabınız var mı peki?

هل لديكم الجواب عن هذا السؤال ؟

Geri kalan zamanda tek bir soru üzerinde durduk:

وقد أمضينا بقية الساعة نناقش سؤالًا واحدًا:

Bu önemli soru hayatım boyunca işimin merkezi oldu.

لقد كان هذا السؤال الجوهري محورياً في حياتي العملية.

Hay aklınla bin yaşa işte doğru soru bu

يا إلهي هذا هو السؤال الصحيح لألف سنة

Yer değiştirecek mi sorusu çok yanlış bir soru

هل السؤال عما إذا كان سيتم النزوح؟

O zaman benim aklıma şöyle bir soru geliyor

ثم يتبادر إلى ذهني سؤال

Kafamızda diğer bir soru var.Google iyi niyetli mi?

لدينا سؤال آخر في أذهاننا. هل جوجل بحسن نية؟

Ne biçim bir soru! Tabii ki seviyorum onu.

يا له من سؤال. أكيد أنا أحبه.

Öyleyse asıl soru, bu artışa ne sebep oluyor?

لذا فإن السؤال هو ، ما الذي يسبب هذا الارتفاع؟

Bay Sato bana seçim hakkında birçok soru sordu.

سألني السيد ساتو عدة أسئلة حول الانتخابات.

Sana bir soru sormak için seni buraya çağırdım.

لقد دعوتك إلی هنا لأسألك سؤالا

Bu soru, o durumda gerçekten olmasını istediğinin şeyi tanımlar.

ما يحدد هذا السؤال هو ما الذي تريده حقا في هذه الحالة.

Fakat, bu soruyu genişletebiliriz çünkü çok güzel bir soru --

ولكن يمكننا توسيع نطاق ذلك السؤال، لأنه سؤال جيد جداً

Mısır pramitleri deyince benim aklıma ilk şu soru geliyor

عندما أقول تعاليم الذرة ، يتبادر إلى ذهني السؤال الأول

E o zaman kafalarda diğer soru işareti ise şu

ثم علامة الاستفهام الأخرى في العقول هي

çünkü gündem değiştirme konusunda uzman. Bu soru Trump'a yöneltildi

لأنه خبير في تغيير الأجندة. تم توجيه هذا السؤال إلى ترامب

Ama anlatmaya başlamadan önce size bir soru daha sormak istiyorum:

ولكن قبل أن أبدأ بالشرح، دعوني أطرح عليكم سؤالًا آخر فقط،

çünkü biliyorsunuz, bu soru günlük hayatımızda insanların bize sorduğu sorulardır,

لأن الناس عادةً يسألوننا مثل هذه الأسئلة

Ve üçüncü olarak merakın teşvik edilmesi. Bir sürü soru sorun.

وثالثاً، كن محبّاً للاستطلاع، أثر الكثير من الأسئلة.

Asıl sorulacak soru şu ama sorun koltukta mı bizde mi

السؤال هو السؤال الحقيقي ، لكن هل المشكلة معنا؟

Bu durumla bizim kafamızdaki soru işaretlerinden bir tanesi de şu

مع هذا الوضع ، فإن أحد علامات الاستفهام في أذهاننا هو ذلك