Translation of "Dört" in Arabic

0.021 sec.

Examples of using "Dört" in a sentence and their arabic translations:

Dört.

أربعة

Kural dört:

القاعدة الرابعة هي

(Dört ton)

(أربع نغمات)

Leyla'nın dört farklı erkekten dört çocuğu vardı.

كان لدى ليلى أربعة أطفال من أربعة رجال مختلفين.

Dört: Çığlık at.

النقطة الرابعة: اصرخ.

Kız: On dört.

الفتاة : أربعة عشر

Dört tane soru.

أربعة أسئلة.

Dört aylık hamileyim.

- أنا حامل في الشهر الرابع.
- أنا في الشهر الرابع من حملي.

"Dört artı beş kaçtır?" "Dört artı beş dokuzdur."

"ما نَتيجةُ أَربَعةِ زائِدَ خَمسة؟" أَربعةِ زائِد خمسة تُساوي تِسعة

Dört virgül dört milyar avro olarak tahmin ediyordu . Hükümet,

المشروع باربعة فاصل اربعة مليار يورو. وقالت الحكومة انها ستمول

Dört tanesi akıl hastanesinde.

أربعة في اللجوء*

Dört numara: Akışına bırakın.

القاعدة الرابعة: اذهب مع التيار.

Dört yıl çabuk geçti,

بسرعة إلى الأمام بعد أربع سنوات،

Çocukluğumdaki dört kanallı televizyondan

انتقلنا من تلفاز الأربع قنواتٍ الذي أذكره في طفولتي

Biz dört jüri üyesi,

نحن أربعة أعضاء في هيئة التحكيم،

Burada dört aşamaya geliyoruz.

يختصرُ الأمر بأربع خطوات.

Ve bir sonraki dört

والذي يليه مضاعفًا 4 مرات،

Dünya'nın dört bir yanında

‫حول الكوكب،‬

Dünyanın dört bir yanında...

‫حول الكوكب،‬

Yağmur dört gün sürdü.

استمر المطر بالهطول لمدة أربعة أيام.

Komite dört üyeden oluşur.

- تتكون الهيئة من أربعة أعضاء.
- يتألف المجلس من أربعة أعضاء.

O, dört dil konuşuyor.

إنةُ يتحدث أربع لغات.

Dört evin önünden geçtim.

مررت بأربعة بيوت.

, bilim adamlarının dediği gibi, dört ila on dört gün arasında

الفيروس حيث يقول العلماء انها بين اربعة واربعة عشر يوماً

Boyu üç metre, dört metre.

طولها ثلاثة أمتار، أو أربعة أمتار.

Dört gün boyunca sadece kaydık.

أربعة أيام، لم نقم بشيء سوى التزلج.

Kendisi; katılımcılardan, dört karttan birini

إنه يستند إلى خدعة أخرى درستها،

Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.

المجاعة هي واحدة من الفرسان الأربعة لنهاية العالم.

Dört saati aşkın süredir yürüyorlar.

‫إنها تسير منذ أكثر من 4 ساعات.‬

Harvard sadece dört kez kazandı.

هارفارد ربحت أربع مرات فقط.

Herkesin başlayabileceği dört ilk adım,

أربع خطوات أولى تمكّن الجميع في البدء،

Dört kez yazı çıkma ihtimali

ثم من المحتمل بأن تأتي أربع مرات علامة الذيل

Anadolu'nun dört bir yanına dağıldılar

تناثروا في جميع أنحاء الأناضول

Onların sabahleyin dört dersi var.

لديهم اربعة فصول في الصباح

Yaz tatilini dört gözle bekliyorum.

- أنا أتتطلع لإجازة الصيف.
- أنا أتتطلع لعطلة الصيف.

Dört kapılı bir arabası var.

لديه سيارة بأربعة أبواب.

En fazla dört gün bekleyebilirim.

أقصى مدة انتظار يمكنني تحملها هي أربعة أيام.

Dört tane alıştırma tavsiye etti.

بأربع تمارين.

Dört duvar arasında oturmaktan usandım.

شعرت بالملل بسبب الجلوس بين أربعة جدران.

, ardından yüzde altı virgül yirmi dört ile Hindistan, yaklaşık yüzde dört ile

وروسيا بنحو اربعة فاصل ثلاثة وخمسين في المئة تليها اليابان

ABD'nin her yerinde haftada dört kez

إلى حتى أربع مرات أسبوعيًا في جميع أنحاء (الولايات المتحدة)

Erkek kardeşim Jacques on dört yaşında.

عمر أخي جاك أربعة عشر سنة.

Şimdi paylaşacağım bu dört tane alıştırmayı

سأشارككم الآن هذه التمارين الأربعة

Bütün hafta bunu dört gözle bekliyorum.

كنت أتطلع لهذا طوال الأسبوع.

Benim evim bu dört odadan oluşur.

بيتي يتالف من هذه الغرف الاربعة

Son dört yıl içinde seni görmedim.

- لم يرك أحد منذ أربع سنوات.
- لم نرك منذ أربع سنين.

Kargo gemisi dört saat erken geldi.

سفينة الشحن وصلت مبكرة باربع ساعات.

Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.

- لدينا أربع حصص للغة الفرنسية في الأسبوع.
- لدينا أربع حصص للفرنسية أسبوعيًا.

Sami, baba olmayı dört gözle bekliyordu.

كان سامي يتطلّع كي يصبح أبا.

Dört cerrah Leyla'nın yaraları üzerinde çalıştı.

تكفّل أربعة جرّاحين بمعالجة جروح ليلى.

İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:

إليكم أربعة أمثلة سهلة يمكنكم استعمالها في نمط حياتكم اليومي.

-K.G: Dört, çığlık at, -Seyirci: Çığlık at.

رابعا: اصرخ. (الجمهور): اصرخ.

Daha üç dört yaşlarındayken trans olduğumu biliyordum.

عرفت أنني متحولة جنسية في الثالثة أو الرابعة من عمري.

üç, dört, belki beş yıl çok çalıştık,

درسناها بكد لثلاث، أربع أو خمس سنوات،

Dört yıl sonra, Çirkin Betty'yi oynamaya başlayınca,

بعد أربع سنوات، عندما حصلت على دور "بيتي القبيحة،"

ülkenin dört bir yanında protestolar patlak verdi.

اندلعت الاحتجاجات بجميع أنحاء البلاد.

Koklama duyusu, tazınınkinden dört kat daha keskin.

‫حاسة شمها أفضل بأربع مرات من كلب الصيد.‬

Sonrasında olacaklara karar verebilecek dört ilk adım.

أربع خطوات أولى تقرر كل شيء يمكن أن يحدث بعد ذلك.

çünkü Napolyon dört gün önce tahttan çekildi.

حيث تنازل نابليون عن العرش قبل أربعة أيام.

Mareşal Halife On Dört Kaddafi'nin yıllarca Amerika'da

المتقاعد خليفة حفتر الى ليبيا وهو خصم القذافي القديم الذي عاش

Şimdi, sizlerle bu dört tane alıştırmayı paylaşacağım.

الآن، سأشارك معكم هذه التمارين الأربعة.

Olimpiyat Oyunları her dört yılda bir düzenlenmektedir.

تقام الألعاب الأولمبية كل أربع سنوات

Dört göz iki gözden daha fazlasını görür.

لا خابَ من استشارَ.

Dört saatten daha fazla bir süredir yürüyorum.

مشيت لأكثر من أربع ساعات.

İki kere ikinin dört yaptığını herkes bilir.

يعلم الجميع أن اثنين زائد اثنين تساوي أربعة.

Harika bir deneyimdi ama dört yıl oldu.

كانت تلك تجربة رائعة جدا، ولكنها أيضاً كانت منذ أربعة أعوام.

- Onu dört gözle bekliyorum.
- Onu sabırsızlıkla bekliyorum.

اني اتطلع لذلك.

Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.

بقى فاضل في القاهرة أربعة أشهر تقريبا.

Dört yıl önce, bunu araştırıp öğrenmeye karar verdim.

قبل أربع سنوات، قررت أن أكتشف الإجابة.

Tembel hayvanların gizli silahı dört bölmeli bir mide

سلاح الكسلان السري هو امتلاكه معدة ذات أربع غرف

Dört adet altı dakikalık ses kaydını katılımcılara dinlettim.

التي تم التلاعب بها من أجل لغة التنمية والوقاية،

Aylardan mayıs ve yavrular şu an dört aylık.

‫نحن في شهر مايو،‬ ‫والجراء بلغت من عمرها الآن 4 أشهر.‬

Ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.

‫ولكنني أعتقد أن الحطام ‬ ‫ما زال على مسافة 5 كم تقريباً جهة الشرق.‬

Dört günlük devasa Leipzig Muharebesi'nde kuzey kesimine komuta

في معركة لايبزيغ العملاقة التي استمرت أربعة أيام ، قاد القطاع الشمالي ، وأبقى

Altında dört atı öldürüldü ve şahsen İmparatorluk Muhafızlarının

كان لديه أربعة خيول قتلت تحت قيادته ، قاد شخصياً آخر هجوم محكوم عليه بالفشل من قبل

Dört gün içinde Moskova'nın üçte ikisi yok olmuştu.

في خلال يومين (ثلثين) موسكو قد دمر

On dört gün sonra ortaya çıkmaya başlarlar . Birincisi

اربعة عشر يوماً بعد التعرض للاصابة. وتتمثل الاولية منها

Size ne kadar borcum var- Dört euro lütfen.

كم لك عندي؟ - أربعة يورو لو سمحت.

Tom buzdolabında dört litrelik ucuz şarap variline sahiptir.

عند توم علبة أربعة لتر من الخمر الرخيص في ثلاجته

Dört tane alıştırma o kadar etkili oldu ki

أربع تمارين كانت فعالة لدرجة...

Her uçuşta "Bu dört mü? Yedi mi? Bilmiyorum."

في كل رحلة: هل ٤ ؟ أو ٧ ؟ لا أعلم

Ve beni her gün dört saat alıştırma yapmaya zorladı

وأجبرني بشكل أساسي أن أتمرن على الغناء ساعاتٍ وساعات كلّ يوم.

Hani düşman dört bir yanı sarmış, insanları bir toplasaydık.

الأعداء يحاوطونك من كل مكان، فلنجمع الناس أولاً.

Dört yıl boyunca beraber geçirdiğim, mezun ettiğim bir sınıf.

عملنا معاً لمدة أربع سنوات، وتخرجوا على يدي.

Yurt dışında okuyordum ve aynı anda dört işte çalışıyordum,

كنت أدرس بالخارج وأعمل في 4 أشغال في نفس الوقت.

Hem de gün ortasında dört saat boyunca uyumam gerekirken?

حين أحتاج إلى النوم أربع ساعات وسط اليوم؟

Dört kez yazı tura atsam ve bunu açıkça yapsam

إذا رميت عملة أربع مرات وهي عملة عادلة،

. Geçici Kolordu, Napolyon'un “Dört Gün Seferi” nin öncüsü oldu -

شكل فيلقه المؤقت طليعة "حملة الأيام الأربعة" لنابليون - سلسلة من

Dört adı verilen bir hastalığın kurbanı olmasına neden oluyor.

بيئةً مناسبةً لنمو الموز الا ان الاحتباس الحراري يجعل مزارع

Bağımlılığın devam etmesi , 2000 yılına kadar küresel sıcaklıklarda dört

ست درجات بحلول عام الفين ومائة. ما يعني عواقب كارثية بينها

Gelecek hafta Boston'a gideceğim fakat bunu dört gözle beklemiyorum.

أنا سوف أذهب إلى بوستن الإسبوع القادم, ولكن أنا حقاً لا أتتطلع لهذا.

Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.

لدي أربعة أضعاف ما عندك من الأقراص المدمجة.

- Fadıl, Leyla'nın dördüncü kocasıydı.
- Fadıl, Leyla'nın dört numaralı kocasıydı.

كان فاضل زوج ليلى الرّابع.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

4 أطفال يغتصبون في كل ساعة.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

في كل ساعة يغتصب 4 أطفال.

Ve dünyanın dört bir yanındaki birçok milletle iyi ilişkilerimiz oldu.

والعديد من الدول حول العالم.