Translation of "Söylediği" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Söylediği" in a sentence and their arabic translations:

Söylediği mantıklı değil.

ما يقوله ليس له أي معنى.

Söylediği şeyin aynısını söylerdi:

ما تقوله في نهاية أي مخاطبة،

Onun söylediği mantıklı değildi.

ما قلته ليس له أي معنى.

Annenin söylediği umurumda değil.

لا يهمني ما قالتهُ والدتك.

Tom'un bana söylediği oydu.

هذا ما قاله توم لي.

Tom'un Mary'ye söylediği oydu.

هذا ما قاله توم لماري.

İnsanların söylediği şey bu.

هذا ما يقوله الناس.

Söylediği şeyleri anladığımı fark ettim.

وأدركت أنني فهمت ما كانت تقوله،

Büyükannemin her zaman söylediği gibi:

وكما كانت تقول جدتي لي،

çünkü aklında söylediği şeyin ciddiliğini

لأنها وحسب تفكيرها لم تفهم تأثير ما قالته

Franklin Pierce Adams'ın söylediği gibi,

كما قال "فرانكلين بيرز آدمز"،

Onun İngiltere hakkında söylediği doğrudur.

ما قاله عن الإنجليزية صحيح.

Tom'un yapmanı söylediği şeyi yap.

- إفعل كل ما أخبركَ توم أن تفعله.
- إفعلى كل ما أخبركِ توم أن تفعليه.

Onların sana söylediği doğru değil.

ما أخبروك به ليس صحيحاً.

O, yalan söylediği için cezalandırıldı.

عوقب على كذبه.

Büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.

يتعلق الأمر بشيء ما اعتادت جدتي على قوله.

Tom Mary'nin söylediği hiçbir şeye inanmadı.

لم يصدّق توم أيا من كلام ماري.

Neden? O, bana o yıllarda söylediği için.

لماذا؟ لأنه قال لي في تلك السنوات.

Öğretmenimin bana sürekli söylediği bir şey var

مُعلمي قال مرة

- Olacağını söylediği şey oldu.
- Ne söylediyse oldu.

حصل ما قال أنه سيحصل.

- Söylediğin doğru değil.
- Söylediği şey doğru değil.

ما قلته غير صحيح.

Platon'un söylediği şeyi, yani bunun gerçekten nerede barındığı

أخذت بالتفكير أكثر قليلا حول ما كان بليتو يقوله،

Bay Tsuji'nin TV şovunda söylediği şarkıya ne deniliyor?

ما اسم تلك الأغنية التي كان يغنيها السيد تسوجي في المسلسل؟

Baylar ve bayanlar, bunun bize söylediği, çılgınlığın bir metodu var.

أيها السيدات والسادة، ما يخبرنا ذلك، هو أن هناك طريق للجنون.

Tom'un sana yapmanı söylediği şeyi yap ve her şey düzelecektir.

- إفعل ما يخبرك توم به لتفعله وكل شئ سيكون بخير.
- إفعلي ما يخبركِ توم به لتفعليه وكل شئ سيكون بخير.

Mary onu terk ediyor olduğunu söylediği zaman Tom'un kalbi kırılmıştı.

توم كان قلبه مكسور عندما ماري قالت له انها تركته

Diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.

والنصف الآخر يصرخُ في وجهها لقولها شيئًا هجوميًا.

Her iki dakikada bir yeni bir boşanma davası meydana geldiğini söylediği

الطلاق في المجتمع المصري حيث تقول الارقام الرسمية القادمة من

"Az ama öz" veya Dieter Rams'ın söylediği gibi "Az daha iyi.".

ربما لأن "الأقل أكثر"، أو كما يقول ديتر رامس: "الأقل أفضل"،