Translation of "Mary'ye" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Mary'ye" in a sentence and their arabic translations:

Mary'ye yardım etmeliyim.

علي مساعدة ماري.

Tom, Mary'ye kızgın.

توم غاضب معَ مارى.

Tom Mary'ye geri ödedi.

أعاد توم المال لماري.

Tom Mary'ye bakmamaya çalıştı.

حاول توم ألا ينظر إلى ماري.

Tom Mary'ye arabasını yıkattı.

توم جعل ماري تغسل سيارتهُ.

Tom'un köpeği Mary'ye saldırdı.

كلاب توم هاجموا ماري.

Tom'un Mary'ye söylediği oydu.

هذا ما قاله توم لماري.

Tom Mary'ye olaydan bahsetti.

أخبر توم ماري عن الحادث.

Tom artık Mary'ye güvenmiyor.

توم لا يثق بماري بعد الآن.

Tom Mary'ye ilşkilerinin bittiğini söyledi.

أخبر توم ماري بأن علاقتهما انتهت.

Tom uzun süredir Mary'ye yazmadı.

لم يراسل توم ماري منذ زمن بعيد.

Tom'un Mary'ye aşık olacağını beklemiyordum.

لم أكن أتوقع بأن "توم"سيقع في حب "ماري"

Tom'un Mary'ye ne yaptığını biliyorum.

أعلم ماذا فعل توم بماري.

Tom Mary'ye bakmaktan kaçınmaya çalıştı.

حاول توم أن يتجنب النظر إلى ماري.

Tom bir bıçakla Mary'ye saldırdı.

هاجم توم ماري بسكّين.

Tom Mary'ye yanlış anahtarı verdi.

أعطى توم ماري المفتاح الخطأ.

Tom, Mary'ye aşık olduğunu fark etti.

أتضح لتوم أنه وقع في حبّ ماري.

Dua edelim; Mary'ye bir şey olmasın.

فلندعوا. ألا يحدث شيء لماري

Tom bana Mary'ye ne olduğunu söyledi.

سألني توم عما أصبحت ماري.

İhtiyacı olduğu parayı Mary'ye vermeyi reddetti.

رَفَضَ توم أن يُعطي ماري المال ألَّذي تَحتاج.

Tom Mary'ye oraya yalnız gitmemesini söyledi.

أخبر توم ماري بأنها لا يجب أن تذهب إلى هناك بمفردها.

Tom tavsiyesi için Mary'ye teşekkür etti.

توم شركت ماري لنصيحتها

Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye sormalı.

توم عليه أن يسأل ماري عن ماذا يفعل.

Tom Mary'ye yüzmeyi planlayıp planlamadığını sordu.

سأل توم ماري إذا ما كانت خططت للسباحة أم لا.

Tom kağıdı Mary'ye vermeden önce katladı.

طوى توم الورقة قبل أن يعطيها لماري.

Tom kendisini sevdiğini söylediğinde Mary'ye inanmadı.

لم يصدّق توم ماري عندما أخبرته عن حبها له.

Tom Mary'ye bir sürü ödünç para verdi.

توم كان يدين لماري بمبلغ مالي كبير.

Tom Mary'ye dans etmek isteyip istemediğini sordu.

سأل "توم" "ماري" ما إذا كانت تود الرقص

Tom Mary'ye ona yardım edip etmeyeceğini sordu.

سأل توم ماري إن كان بإمكانها مساعدته.

- Tom, Mary'ye ateş etmedi.
- Tom Mary'yi kovmadı.

توم لم يطرد ماري

Tom kimseye söylemeyeceğine dair Mary'ye söz verdi.

توم وعد ماري أنه لن يخبر أحدا بالأمر.

Tom Mary'ye geç kaldığı için özür diledi.

اعتذر توم لماري عن تأخره.

Tom'un Mary'ye inanmamak için bir nedeni yoktu.

- لا يوجد أي سبب يدعو توم لئلا يصدق ماري.
- لا يوجد أي سبب يدعو توم لكي لا يصدق ماري.

Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermek istiyor.

توم يريد أن يظهر لماري كيفية القيام بذلك.

Tom kapıyı açtı ve Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.

فتح توم الباب وسأل فيما إذا كانت ماريا مشغولة.

Tom, Mary'ye yeni bir araba almayı planlayıp planlamadığını sordu.

سأل توم ماري ما إن كانت تخطط لشراء سيارة جديدة.

Tom Mary'ye yardım etmek her zaman için elinden geleni yaptı.

على الدوام قدم توم أفضل ما يستطيع لمساعدة ماري.

Tom Mary'ye onun İngilizce ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.

سألت توم ماري في ما إذا كان يمكنه استعارة كتاب دراستها الانجليزي.