Translation of "Kalacak" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Kalacak" in a sentence and their arabic translations:

Evde kalacak mısın?

- هل ستبقى في البيت؟
- هل ستبقين في البيت؟

Leyla hayatta kalacak.

ستنجو ليلى.

- Sami ayrılmak zorunda kalacak.
- Sami gitmek zorunda kalacak.
- Sami terk etmek zorunda kalacak.

سيكون على سامي المغادرة.

Akşam yemeğine geç kalacak.

ستتأخّر على العشاء.

Okul... Hepsi bu vakfa kalacak.

والمدرسة... كلّها سأتركها للمؤسسة.

Hep mi aynı kalacak acaba

أتساءل عما إذا كان سيبقى على حاله دائمًا

Bizden biri gitmek zorunda kalacak.

واحد منّا سيضطر للرحيل.

O onu beklemek zorunda kalacak.

- سيكون عليها أن تنتظره.
- سيستوجب عليها أن تنتظره.

- Sami hayatta kalacak.
- Sami kurtulacak.

سينجو سامي.

Güçlü hayatta kalacak ve zayıf ölecek.

سيعيش الأقوياء و سيموت الضعفاء.

Ve uzun süre ayakta kalacak bir binadır.

أيضًا من أجل الناس.

Siparişleriniz bir sonraki duyuruya kadar burada kalacak.

أُمرنا بالبقاء هنا حتى إشعار آخر.

, Amerika kıyıları sular altında kalacak ve Güney Amerika'da

المستحيل العيش فيهما فيما ستختفي ولاية فلوريدا تماماً

- Seni mecburen unutacak.
- O seni unutmak zorunda kalacak.

سيضطرّ لنسيانك.

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

‫لكن لا يزالان يفتقران إلى المهارة والقوة‬ ‫للنجاة من دون أمهما.‬

Evlerini boşaltmak ve göç etmek zorunda kalacak . Güneydoğuda yer alan ve

بالاختفاء عن وجه الارض. مثل بنجلاديش الواقعة جنوب شرق وعدد