Translation of "Leyla" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Leyla" in a sentence and their arabic translations:

- Leyla beyaza döndü.
- Leyla beyazlaştı.

ابيضّ وجه ليلى.

Leyla boşandı.

تطلّقت ليلى.

Leyla yakalandı.

أُلقِيَ القبض على ليلى.

Leyla anlatamaz.

لا تستطيع ليلى الإخبار بذلك.

Leyla kaçtı.

- فرّت ليلى.
- هربت ليلى.

Leyla delirecek.

ستغضب ليلى.

Leyla kayboldu.

اختفت ليلى.

Leyla ölüyordu.

- كانت ليلى تموت.
- كانت ليلى تحتضر.

Leyla panikledi.

أصيبت ليلى بالهلع.

Leyla uzaklaştı.

- انتقلت ليلى إلى مكان آخر.
- ابتعدت ليلى.
- انتقلت ليلى للعيش في مكان آخر.

Leyla susamıştı.

كانت ليلى عطشة.

- Leyla güvenliği çağırdı.
- Leyla güvenliği aradı.

اتّصلت ليلى بالأمن.

- Leyla hala düzeliyordu.
- Leyla hala iyileşiyordu.

كانت ليلى لا تزال تتعافى.

- Leyla hapse götürüldü.
- Leyla hapse atıldı.

نُقلت ليلى إلى السّجن.

- Leyla içeri girdi.
- Leyla eve taşındı.

- انتقلت ليلى إلى المنزل.
- انتقلت ليلى للعيش هنا.

- Leyla hastaneye kaldırıldı.
- Leyla hastaneye götürüldü.

نُقِلت ليلى إلى المستشفى.

- Leyla dışarı gitti.
- Leyla dışarı çıktı.

- ذهبت ليلى إلى الخارج.
- خرجت ليلى.

- Leyla, Sami'yi terk ediyordu.
- Leyla, Sami'den ayrılıyordu.

كانت ليلى ستغادر سامي.

- Leyla, Mısır'a uçtu.
- Leyla uçakla Mısır'a gitti.

- فرّت ليلى إلى مصر.
- هربت ليلى إلى مصر.

- Leyla Sami'nin çocuğuna hamileydi.
- Leyla Sami'den hamileydi.

كانت ليلى حاملا بابن سامي.

- Leyla köpeklerini saldı.
- Leyla köpeklerinin tasmasını çıkardı.

أطلقت ليلى العنان للكلاب.

- Leyla tesettürlüdür.
- Leyla'nın başı kapalıdır.
- Leyla başörtülüdür.

ليلى متحجّبة.

- Leyla tüm parayı istedi.
- Leyla bütün parayı istedi.
- Leyla bütün parayı istiyordu.

أرادت ليلى كلّ المال.

Leyla seksi giyindi.

لبست ليلى ملابسا مثيرة.

Leyla mükemmel görünüyordu.

بدت ليلى رائعة.

Leyla hamile kalabilir.

بإمكان ليلى أن تصبح حاملا.

Leyla sıkı çalıştı.

عملت ليلى بجدّ.

Leyla para istiyordu.

كانت ليلى تطلب المال.

Leyla aile doktorumuzdu.

كانت ليلى طبيبتنا الأسريّة.

Leyla, Kahire'de yakalandı.

- تمّ اعتقال ليلى في القاهرة.
- اعتُقِلت ليلى في القاهرة.

Leyla hâlâ kayıptı.

كانت ليلى لا تزال في عداد المفقودين.

Leyla, Sami'yi reddetti.

ردّت ليلى سامي.

Leyla duruşmayı bekliyordu.

كانت ليلى تنتظر المحاكمة.

Leyla uykulu görünüyordu.

بدت ليلى نعسانة.

Leyla duvara itildi.

دُفعت ليلى إلى الجدار.

Leyla, Sami'ye güveniyordu.

- كان سامي يثق بليلى.
- وثقت ليلى بسامي.

Leyla atları sevdi.

أحبّت ليلى الأحصنة.

Leyla cevap vermiyordu.

لم تكن ليلى تجيب.

Leyla kapıyı açtı.

فتحت ليلى الباب.

Leyla, Sami'den ayrıldı.

- تخلّت ليلى عن سامي.
- غادرت ليلى سامي.

Leyla çok üzülmüştü.

كانت ليلى مستاءة كثيرا.

Leyla yangını bildirdi.

أبلغت ليلى عن الحريق.

Leyla köpeği vurdu.

أطلقت ليلى النّار على الكلب.

Leyla, Sami'yi tanıdı.

تعرّفت ليلى على سامي.

Leyla parasını kaybetti.

خسرت ليلى مالها.

Leyla hayatını kaybetti.

فقدت ليلى حياتها.

Leyla bodrumda kaldı.

كانت ليلى في القبو.

Leyla beklemekten bıktı.

تعبت ليلى من الانتظار.

Leyla suyu açtı.

- فتحت ليلى صنبور الماء.
- فتحت ليلى حنفيّة الماء.

Leyla suyu kapattı.

- أقفلت ليلى حنفيّة الماء.
- أقفلت ليلى صنبور الماء.

Leyla intihar etti.

انتحرت ليلى.

Leyla cevabı aldı.

تلقّت ليلى الإجابة.

Leyla boşanmak istedi.

كانت ليلى تريد الطّلاق.

Leyla, Sami'yi vurdu.

- أصابت ليلى سامي.
- ضربت ليلى سامي.

Leyla kanla kaplıydı.

كانت ليلى مغطّاة بالدّم.

Leyla içeriye girdi.

دخلت ليلى.

Leyla, Sami'yi korudu.

حمت ليلى سامي.

Leyla içine kapandı.

سلّمت ليلى نفسها للسّلطات.

Leyla, Kahire'de yaşıyordu.

كانت ليلى تعيش في القاهرة.

Leyla alkol kokuyordu.

كانت ليلى تفوح منها رائحة الكحول.

Leyla hayatımı kurtardı.

أنقذت ليلى حياتي.

Leyla saçlarını yapıyordu.

كانت ليلى تصفّف شعرها.

Leyla orada yatıyordu.

كانت ليلى متمدّدة هناك.

Leyla tuzağa düşürüldü.

أوقعت ليلي في فخّ.

Leyla heyecanlı görünüyordu.

بدت ليلى متحمّسة.

Leyla kapıyı kilitledi.

أقفلت ليلى الباب.

Leyla yolun ortasındaydı.

كانت ليلى وسط الطّريق.

Leyla, Sami'ye vurdu.

ضربت ليلى سامي.

Leyla hayatta kalacak.

ستنجو ليلى.

Leyla hamamböceği yiyor.

ليلى تأكل الصّراصير.

Leyla gözlerini açtı.

فتحت ليلى عينيها.

Leyla banka soyuyordu.

- كانت ليلى تسرق المصارف.
- كانت ليلى تسرق البنوك.

Leyla bankaları soyuyor.

- كانت ليلى تسرق المصارف.
- كانت ليلى تسرق البنوك.

Leyla aşk istedi.

كانت ليلى تريد حبّا.

Leyla gerçekten farklıydı.

كانت ليلى مختلفة حقّا.

Leyla saçlarını tarıyordu.

كانت ليلى تمشط شعرها.

Leyla karanlıkta bekliyordu.

كانت ليلى تنتظر في الظّلام.

Leyla yardım aldı.

تلقّت ليلى المساعدة.

Leyla hayata tutunmuş.

تشبّثت ليلى بالحياة.

Leyla kahvaltı ediyordu.

كانت ليلى تتناول فطور الصّباح.

Leyla polisleri bekledi.

انتظرت ليلى الشّرطة.

Leyla neredeyse ölmüştü.

كادت ليلى أن تموت.

Leyla şaşkın gibiydi.

بدت ليلى مفاجأة.

Leyla öpüşmekten hoşlandı.

أُعجبت ليلى بذلك التّقبيل.

Leyla birisini görebiliyordu.

كان بإمكان ليلى أن تواعد أحدا.

Leyla ölmeye hazırdı.

كانت ليلى مستعدّة لتموت.

Leyla, Sami'yi hatırlıyor.

ليلى تذكر سامي.

Leyla dedikoduyu sever.

ليلى تحبّ القيل و القال.

Leyla başörtüsü takıyordu.

كانت ليلى ترتدي حجابا.

Leyla Yemen'de yaşıyor.

تعيش ليلى في اليمن.

- Leyla meşgul bir anneydi.
- Leyla yoğun bir anneydi.

كانت ليلى أمّا مشغولة.

- Leyla büyüleyici bir kadındı.
- Leyla çekici bir kadındı.

كانت ليلى امرأة ذات جمال ساحر.

- Leyla kır hayatını seviyordu.
- Leyla kır hayatını sevdi.

كانت ليلى تحبّ الحياة الرّيفيّة.

- Leyla gerçekten Sami'den hoşlanıyordu.
- Leyla, Sami'den çok hoşlanıyordu.

كانت ليلى حقّا معجبة بسامي.

- Leyla, Sami'ye ödeme yaptı.
- Leyla, Sami'ye para verdi.

دفعت ليلى مالا لسامي.

- Leyla tam bir sürtük.
- Leyla kaltağın önde gideni.

ليلى سافلة حقّا.

- Leyla bugün çok güzel görünüyor.
- Leyla bugün güzel görünüyor.

تبدو ليلى جميلة اليوم.

- Leyla kendini kafasından vurdu.
- Leyla kendi kafasına ateş etti.

أطلقت ليلى النّار على نفسها في الرّأس.

- Leyla, Sami'nin üçüncü karısıydı.
- Leyla, Sami'nin üç numaralı karısıydı.

كانت ليلى زوجة سامي الثّالثة.