Translation of "Fadıl'ı" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Fadıl'ı" in a sentence and their arabic translations:

Polis, Fadıl'ı izledi.

- كانت الشرطة تتعقّب فاضل.
- تعقّبت الشّرطة فاضل.
- قامت الشّرطة بتعقّب فاضل.

Biz Fadıl'ı bulduk.

لقد وجدنا فاضل.

Polis, Fadıl'ı aramaya geldi.

جاءت الشرطة تبحث عن فاضل.

Topluluktaki herkes Fadıl'ı seviyordu.

كان الجميع في البلدة يحبّ فاضل.

Hiç kimse Fadıl'ı görmedi.

لم يرى أحد فاضل.

Fadıl'ı aylarca hastanede tuttular.

أُبقيَ فاضل في المستشفى لأشهر.

Polis sorgulanmak için Fadıl'ı götürdü.

أخذت الشّرطة فاضل للإستجواب.

Hemşireler Fadıl'ı yakından takip ettiler.

أبقت الممرّضات فاضل نصب أعينهنّ.

Polis, Fadıl'ı Khalifa Otel'ine kadar izledi.

تعقّبت الشّرطة أثر فاضل إلى فندق خليفة.

Fadıl'ı Müslüman olmaya ne ikna etti?

ما أقنع فاضل كي يعتنق الإسلام؟

- Ben Fadıl'ı pezevenk olarak kabul ediyorum.
- Ben Fadıl'ın pezevenk olduğunu düşünüyorum.
- Fadıl'ı pezevenk olarak görüyorum.

أعتبر فاضل قوّادا.

Leyla, Fadıl'ı diğer kadınları ziyaret etmekle suçladı.

اتّهمت ليلى فاضل بمواعدة نساء أخرى.

Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.

أحرقت ليلى فاضل حيّا من أجل ماله.

- Dania, git Fadıl'a telefon et.
- Dania, git Fadıl'ı çağır.

نادي فاضلا يا دانية.