Translation of "Etmedi" in Arabic

0.012 sec.

Examples of using "Etmedi" in a sentence and their arabic translations:

Arkadaşlığımız devam etmedi.

لم تدم صداقتنا.

Nasihatime dikkat etmedi.

لم يعر أي اهتمام لنصيحتي.

Teklifimi kabul etmedi.

لم يوافق على اقتراحي.

O kimseyi ziyaret etmedi.

هي لم تزر أحدا.

Önündeki kavşağı fark etmedi.

- لم يلحظ الطريق العلوي أمامه.
- لم يلحظ التقاطع العلوي أمامه.

Kimse onu teşvik etmedi.

لم يشجّعها أحد.

Leyla ölmeyi hak etmedi.

لم تستحق ليلى أن تموت.

Sami onu hak etmedi.

لم يستحقّ سامي ذلك.

Sami beni davet etmedi.

لم يدعني سامي.

Hiç kimse onu teşvik etmedi.

لم يشجّعها أحد.

Buradaki kimse pizza sipariş etmedi.

لا أحد طلب بيتزا هنا.

Hiç kimse bana yardım etmedi.

لم يساعدني أحد.

Tom olaya karıştığını kabul etmedi.

- أنكر توم كونه متورط في القضية
- لقد أنكر توم أنه متورط في القضية

O onu hiç ziyaret etmedi.

لم يزره قطّ.

Tom yeterince hızlı hareket etmedi.

لم يتصرف توم بالسرعة الكافية.

Leyla ölmeyi hiç hak etmedi.

لم تستحق ليلى أن تموت بتاتا.

Leyla hiçbir şeye dikkat etmedi.

لم تولي ليلى اهتماما لأي شيء.

Sami, Leyla'yı hastanede ziyaret etmedi.

لم يزر سامي ليلى عندما كانت في المستشفى.

O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.

لم يتردد في قول الحقيقة لزوجته.

Leyla bu şekilde ölmeyi hak etmedi.

لم تستحق ليلى أن تموت بهذه الطّريقة.

Bir daha asla uçak yolculuğunu tercih etmedi

لم يفضل السفر بالطائرة مرة أخرى

O, onun ne söylediğine hiç dikkat etmedi.

لم يعر أي اهتمام لما قالت.

- Tom, Mary'ye ateş etmedi.
- Tom Mary'yi kovmadı.

توم لم يطرد ماري

Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.

ما ودعك ربك وما قلى.

Adamın eşyalarını koltuğuna koydum ve tek kelime etmedi.

وضعت أغراضه بمقعده، لم يقل كلمةً واحدةً،

140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.

‫إنه بمثابة آلة قتل وزنها 135 كلغ.‬ ‫لم يرني.‬

Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.

حاولت أن أجعل تشارلز يساعدني لكنه لم يفعل.

Sami bu kadar korkunç şekilde ölmeyi hak etmedi.

لم يستحقّ سامي أن يموت بهذه الطّريقة الفظيعة.

Yaptığını asla inkar etmedi . Yaklaşık yüz milyar varil petrol rezervine sahip

طفرةً هائلةً للبلد مثلها مثل بقية دول الخليج والمنطقة فهي

Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,

ومع ذلك ، لم يقبل الشروط ، فقط وافق على إعادة فتح المفاوضات. إلى الحلفاء ،