Translation of "Davet" in English

- Davet edildin.
- Davet edildim.

- I was invited.
- I've been summoned.

davet ediyorum.

and good infrastructure.

Davet edildim.

I was invited.

Davet edilmedin.

You weren't invited.

Davet edildik.

We were invited.

Davet edilmedik.

We weren't invited.

Davet edilmedim.

I wasn't invited.

Davet edildin.

You were invited.

- Tom davet edilmedi.
- Tom, davet edilmez.

Tom isn't invited.

- Ben seni davet etmedim.
- Seni davet etmedim.

I didn't invite you.

Davet edilmediğimde gidemem.

I can't go when I haven't been invited.

Beni davet etmedin.

You didn't invite me.

Seni davet ediyorum.

- I'm inviting you.
- I invite you.

O davet edilmedi.

He was not invited.

Onlar davet edilmedi.

- They were not invited.
- They weren't invited.

O, davet edildi.

She was invited.

O davet edildi.

He was invited.

Partiye davet edildi.

She was invited to a party.

Henüz davet edilmedik.

We haven't been invited yet.

Tom'u davet etmeyelim.

Let's not invite Tom.

Tom'u davet ettim.

I invited Tom over.

Partilere davet edilmiyorum.

I'm not invited to parties.

Davet bile edilmedim.

I didn't even get an invitation.

Davet edilmediğine şaşırdım.

I'm surprised you weren't invited.

Davet edilirsem heyecanlanırım.

I'd be thrilled if I were invited.

Onlar davet edilmediler.

- They were not invited.
- They weren't invited.

Nasıl davet edildin?

How did you get invited?

İstediğini davet edebilirsin.

- You may invite whomever you like.
- You can invite any person you like.
- You may invite whoever you like.
- You can invite whomever you desire.
- You may invite anyone you like.

O davet edilecekti.

He was going to be invited.

Tom'u davet etmedim.

I didn't invite Tom.

Halk davet ediliyor.

The public is invited.

Davet edildiğimize inanamıyorum.

I can't believe we got invited!

Davet edilmediğime inanamıyorum.

I can't believe I didn't get invited.

Tom davet edildi.

Tom was invited.

Tom davet edilmedi.

Tom wasn't invited.

Biz davet edilmedik.

We're not invited.

Davet edildin mi?

Were you invited?

Kimi davet ederdin?

Who'd you invite?

Davet edildiğimi bilmiyordum.

- I didn't know I was invited.
- I didn't know that I was invited.

Davet edildiğimi varsayıyorum.

- I assume I was invited.
- I assume that I was invited.

Davet edildiğimizi söyledin.

You said we were invited.

Beni davet edebilirsin.

You could invite me.

Beni davet edebilirdin.

- You could've invited me.
- You could have invited me.

Neden davet edildim?

Why was I invited?

Onları davet etmeyelim.

Let's not invite them.

Onu davet etmeyelim.

Let's not invite him.

Onu davet etmeliydin.

You should've called her.

Partiye davet edilmedik.

- We were not invited to the party.
- We weren't invited to the party.

Onu davet etmemeliydin.

You shouldn't have invited him.

Tom'u davet etmemeliydin.

You shouldn't have invited Tom.

Henüz davet edilmedim.

I haven't been invited yet.

Tom davet edilmeli.

Tom should be invited.

Davet için teşekkürler.

Thanks for the invite.

Partiye davet edilmedim.

I wasn't invited to the party.

Bir davet almadım.

- I didn't get an invitation.
- I didn't receive an invitation.

Partime davet edilmiyorsun.

You're not invited to my party.

Ekrana davet edildi.

He was asked to appear on television.

- Kimi davet edeceğimi merak ediyorum.
- Kimi davet etsem acaba?

I wonder who to invite.

- Beni evine davet etti.
- O, beni evine davet etti.

- He invited me to his house.
- She invited me to her home.

- Dan, Linda'yı bile davet etmedi.
- Dan, Linda'yı davet etmedi bile.
- Dan, Linda'yı davet etmedi ki.

Dan didn't even invite Linda.

Gerçek bizim davet edilmememizdir.

The fact is we were not invited.

Davet için çok teşekkürler.

- It was kind of you to invite us.
- Thanks a lot for the invitation.

Her üye davet edildi.

Each member was called upon.

Onları partiye davet ettim.

I invited them to the party.

Neredeyse herkes davet edildi.

Almost everybody was invited.

Partiye kim davet edildi?

Who was invited to the party?

Onu davet ettin mi?

Did you invite him?

Öğle yemeğine davet edildim.

I was invited to lunch.

Akşam yemeğine davet edildim.

I was invited to dinner.

Kimi istersen davet et.

Invite whoever you like.

Bütün arkadaşlarımı davet ettim.

I invited all my friends.

Başka insanları davet edebilirsin.

You can invite other people.

Onu davet edersen gelebilir.

If you invite him, he may come.

Komşularımı yemeğe davet ettim.

I invited my neighbors to dinner.

Tom'u partiye davet ettim.

I invited Tom to the party.

Onu konsere davet etti.

He invited her to go to the concert.

Ben davet edilmek istiyorum.

I want to be invited.

Kesinlikle onu davet etmelisin.

You should definitely ask him out.

Biz de davet edildik.

- We're invited too.
- We're invited, too.

Bu bir davet mi?

- Is this an invitation?
- Is that an invitation?

Sizi kim davet etti?

Who invited you guys?

Neden Tom'u davet ettin?

Why did you invite Tom?

Tom partiye davet edildi.

Tom is invited to the party.

Tom partiye davet edilmişti.

Tom was invited to the party.

Onu kimse davet etmedi.

No-one invited her.

Sachiko'nun partisine davet edildim.

I was invited to Sachiko's party.

O, partilere davet edilmiyor.

She's not invited to parties.

Partilere nadiren davet edilirim.

It's rare for me to get invited to parties.