Translation of "Davet" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Davet" in a sentence and their chinese translations:

Onu davet ettim.

我請他過來。

Davet için teşekkürler.

谢谢你的邀请。

Onları partiye davet ettim.

我邀請了他們參加派對。

Neredeyse herkes davet edildi.

幾乎每個人都被邀請了。

Sizi kim davet etti?

誰邀請了你們?

Sachiko'nun partisine davet edildim.

我被邀請去幸子的派對。

Onların düğününe davet edildim.

我被邀請參加他們的婚禮。

Ben de davet edildim.

我也被邀請了。

- Davet edilmedin.
- Davetli değilsiniz.

你没受到邀请。

Arkadaşlarımı akşam yemeğine davet ettim.

我邀請我的朋友吃晚餐。

Kulübün başkanı olmaya davet edildi.

他受邀做俱乐部的主席。

O, beni evine davet etti.

他邀请我去他家。

Partiye yirmi arkadaşı davet ettim.

我請了二十位朋友參加派對。

Biz onu evimize davet ettik.

我們邀請了他到我們家。

Ben hariç, herkes davet edildi.

除了我每個人都被邀請了。

Ben hariç herkes davet edildi.

除了我,每个人都受到了邀请。

Sizi partiye davet etmek istiyorum.

我想请你参加派对。

Jane'i akşam yemeğine davet ettim.

我邀請珍吃晚飯。

O bizi akşam yemeğine davet etti.

她邀请了我们吃晚饭。

Nancy onu bir partiye davet etti.

南西邀請他去派對。

Beni partiye davet ettiğin için minnettarım.

謝謝你邀我參加派對。

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.

我朋友邀我共赴晚餐。

O, beni akşam yemeğine davet etti.

她请了我吃晚饭。

Akşam yemeği için arkadaşını davet et.

请你的朋友吃晚饭吧。

Bizi doğum günü partisine davet etti.

她邀请我们去她的生日派对。

Çinli bir arkadaşımı daireme davet ettim.

我请了一位中国朋友来我的公寓。

Bir Çinli arkadaşımı daireme davet ettim.

我请了一位中国朋友来我的公寓。

Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.

我邀請了肯,比爾和由美。

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.

我的朋友邀請我去吃晚飯。

O beni akşam yemeğine davet etti.

他邀請我吃晚飯。

Bizi bir restoranda akşam yemeğine davet edin.

请我们去饭店吃晚饭。

Onlar kart oynamam için beni davet ettiler.

他們邀請我去玩牌。

Beni davet ettiğiniz için size teşekkür ederim.

謝謝你邀請我。

O, Tom'u ve beni partiye davet etti.

她邀請我和湯姆去派對。

Yakın zamanda Peter'ı Japonya'ya davet etmeyi istiyoruz.

我们希望在不久的将来邀请彼得去日本。

Beni akşam yemeğine davet ettiğiniz için teşekkür ederim.

谢谢你邀请我吃饭。

Ne zaman geri döneceksin? Seni yemeğe davet edeceğim.

你什么时候回来?请你吃一顿饭。

Onu partiye davet ettim ve o kabul etti.

我邀请他去派对,他接受了。

Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.

我邀请了二十人参加我们的聚会,但不是所有人都来。

Mary en iyi arkadaşımı bir partiye davet etti ama beni etmedi.

玛丽请我最好的朋友去聚会,但没有请我。

Harbinde, birçok kişi akşam yemeği yemek için beni evlerine davet ediyor.

在哈尔滨,许多人邀请我到他们家吃饭。

Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bahane olarak kullanabileceğim Japon kartpostal koleksiyonum var.

我沒有集郵,但是卻收藏了一堆日本的明信片,我想我可以用這來做藉口,邀請他來我家。

Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

我打电话给你,一来是想请你吃饭,二来是想告诉你我儿子要结婚了。