Translation of "Davet" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Davet" in a sentence and their japanese translations:

Davet edilmediğimde gidemem.

招待されていないので私はいけない。

Onlar davet edilmedi.

彼らは招かれなかった。

Partiye davet edildi.

彼女はパーティーに招待された。

Onlar davet edilmediler.

- 彼らは招かれなかった。
- 彼らは招待されなかった。

Partiye davet edildim.

私はそのパーティーに招待された。

İstediğini davet edebilirsin.

- 誰でも好きな人を招待していいよ。
- あなたが好きな人をだれでも招待してもいい。

Davet edildin mi?

招待された?

Partiye davet edilmedik.

私たちはパーティーに招待されなかった。

Davet için teşekkürler.

招待ありがとう。

- Kimi davet edeceğimi merak ediyorum.
- Kimi davet etsem acaba?

- 誰を招待したらいいかしら。
- だれを招待しようかな。
- だれを招待したらいいのかしら。
- 誰を呼ぼうかな。

Gerçek bizim davet edilmememizdir.

実のところ我々は招待されなかった。

Davet için çok teşekkürler.

お招き下さってありがとうございました。

Her üye davet edildi.

会員は各人発言をもとめられた。

Onları partiye davet ettim.

わたしはかれらをパーティーに招待しました。

Neredeyse herkes davet edildi.

ほとんど全員が招待された。

Partiye kim davet edildi?

パーティーには誰が招かれますか。

Onu davet ettin mi?

彼を招待したの?

Öğle yemeğine davet edildim.

- 私は昼食に招待された。
- ランチに招かれた。

Kimi istersen davet et.

誰でも招待したい人を招待しなさい。

Bütün arkadaşlarımı davet ettim.

私は友人をみんな招いた。

Komşularımı yemeğe davet ettim.

隣人を夕食に招待した。

Tom'u partiye davet ettim.

私はトムをパーティーに招待した。

Kesinlikle onu davet etmelisin.

彼を誘わなくちゃだめよ。

Onu davet edersen gelebilir.

招待すれば彼は来るかもしれません。

Sachiko'nun partisine davet edildim.

私は佐知子さんのパーティーに招待されました。

Onu evime davet ettim.

- 私は彼を自宅に招いた。
- 私は彼を家に招待した。

Davet edildiğimize memnun olduk.

私たちはそのパーティーに招待されて喜んでいます。

Onların düğününe davet edildim.

彼らの結婚式に招待された。

Beni evine davet etti.

彼女は私を家に招待した。

Arkadaşımı yemeğe davet ettim.

私の友達を晩ご飯に誘った。

Bir arkadaşa davet edildim.

お友達のところに招かれているの。

Onu içeri davet etti

彼女は中に入るよう誘った。

Akşam yemeğine davet edildim.

私は夕食に招待された。

- Onu konsere davet etti.
- Onu konsere gitmek için davet etti.

彼は彼女を音楽会へ誘った。

- Gelmek isteyen herkesi davet edebilirsin.
- Her kim gelmek isterse davet edebilirsin.

- 来たい人は誰でも招待してよろしい。
- 誰でも来たい人を招待してよい。
- きたい人は、誰でも招待してよい。

Bir arkadaşın düğününe davet edilmeyince

友達の結婚式に招待されないとき

Eski arkadaşlar resepsiyona davet edildi.

旧友がレセプションに招かれた。

Çünkü o beni davet etti.

なぜなら彼が招待したからです。

Onlar beni partiye davet ettiler.

彼らは私をパーティーに招いてくれた。

Onların düğününe davet edildin mi?

彼らの結婚式に招待されていますか。

O, beni evine davet etti.

彼は私を家に招いた。

Arkadaşlarımı akşam yemeğine davet ettim.

- 私は友達を夕食にまねいた。
- 私は友人達を夕食に招いた。

Kulübün başkanı olmaya davet edildi.

彼はクラブの会長になるように要請された。

Bizi davet etmeniz büyük incelikti.

- お招き下さってありがとうございます。
- お招き下さってありがとうございました。

Onları akşam yemeğine davet ettim.

彼らを夕食に招待しました。

Komşularımı akşam yemeğine davet ettim.

隣人を夕食に招待した。

Gelmek isteyen herkesi davet edeceğim.

私は来たい人は誰でも招待するつもりだ。

Biz onu evimize davet ettik.

- 私たちは彼を家に招いた。
- 私たちは彼を家に招待した。

Akşam yemeğine davet edildiğime sevindim.

夕食にお呼び頂けて、とても嬉しいです。

Ben hariç herkes davet edildi.

私以外はみんな招かれた。

Tom'u öğle yemeğine davet ettim.

トムをランチに招いた。

Biz akşam yemeğine davet edildik.

私達は夕食に招待されている。

Partiye yirmi arkadaşı davet ettim.

私は友人を20人パーティーに招いた。

On çifti partiye davet ettik.

私たちは十組の男女をパーティーに招待した。

Bu akşam yemeğe davet edildik.

私たちは今晩食事に呼ばれました。

Zaten davet mektuplarını partiye gönderdik.

私たちはそのパーティーの招待状をすでに発送していた。

Jane ve Ellen'ı davet edeceğiz.

私たちはジェーンとエレンを招くつもりだ。

Jane'i akşam yemeğine davet ettim.

私は夕食にジェーンを招待した。

Tom'u partimize davet edelim mi?

パーティーにトムを招待するのはどうかしら?

Tom ve Mary davet edilmedi.

トムとメアリーは招待されてなかったんだ。

Tom'un partisine davet edildin mi?

トムのパーティーに招待されてたの?

Ben de oraya davet edildim.

私もそこに招待されています。

Törene epeyce insan davet edildi.

かなりたくさんの人がその式典に招待された。

Partiye onu davet edecek misin?

あなたは彼女をパーティーに招待するつもりですか。

Sizi partiye davet etmek istiyorum.

あなたをパーティーにご招待したいのですが。

Arkadaşlarını akşam yemeğine davet etti.

彼女は友人を夕食に招待した。

O beni partiye davet etti.

彼は私をパーティーに誘った。

O beni baleye davet etti.

彼女は私をバレエに招待してくれた。

Tom'u partiye davet edecek misin?

トムをパーティーに誘うつもりなの?

- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.
- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.

友人達は私を夕食に招待してくれた。

- Beni davet ettiğiniz için çok naziksiniz.
- Beni davet ettiğin için çok naziksin.

ご招待して下さってどうもありがとうございました。

Hikâyem "davet eden düş" ile ilgili.

それは 「思うは招く」 っちゅう お話です

Sizi zor bir şeye davet ediyorum.

みなさんに課題を出したいと思います

O bizi akşam yemeğine davet etti.

彼女は私たちを晩餐に招いた。

İstediğin herhangi bir kişiyi davet edebilirsin.

君の好きな人なら誰でも招きなさい。

Onu partiye davet ettik ama gelmedi.

われわれは彼をパーティーに招待したが、彼は姿を見せなかった。

Meg'i partiye davet etmeye ne dersin?

メグもパーティーに呼びましょうか。

Nancy onu bir partiye davet etti.

ナンシーは彼をパーティーに招待した。

İstediğiniz herhangi bir kişiyi davet edebilirsiniz.

だれでも好きな人を招いていいよ。

Şirket, olası müşterilerini partiye davet etti.

その会社は将来お得意先になりそうな人々をパーティーに招待した。

Gelmek isteyen herhangi birini davet edebilirsin.

来たがっている人なら誰でも招きなさい。

Ben onu bir filme davet ettim.

彼女を映画に誘ったのだ。

O, partiye davet ettiğimiz kızlardan biridir.

彼女は私達がパーティーに招いた女の子の中の一人です。

Onun doğum günü partisine davet edildim.

- 彼女の誕生パーティーに招かれました。
- 私は彼女の誕生日に招待された。

Sen onu davet etmeliydin ama etmedin.

彼を招待するべきだったのにしなかった。

Onu partiye gitmek için davet ettiler.

彼らは彼女にパーティーに参加するように誘った。

Öğle yemeğine on kişi davet ettik.

昼食会に10人を招待した。

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.

友人達は私を夕食に招待してくれた。

O, beni akşam yemeğine davet etti.

彼女は私を食事に招いてくれた。

Bizi doğum günü partisine davet etti.

彼女は誕生パーティーに私達を呼んだ。

Beni doğum günü partisine davet etti.

彼女は、私を誕生パーティーに招待した。