Examples of using "Triunfar" in a sentence and their turkish translations:
Başarılı olmayı hak ediyorsun.
O başarılı olmak istedi.
Onun başarılı olmak istediğini düşünüyorum.
Ben başarıdan eminim.
Aşk zafer kazanmalıdır.
Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor
Başarması kesin gibi.
O, başarma şansını yakaladı.
Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.
şakalardan daha fazlasına ihtiyacınız var.
Tüm çabaları ile, o başarılı olamadı.
Senin tavsiyenden dolayı başarabildim.
O, başaracağından emindir.
Hayalim Holivud'da bir aktör olarak başarılı olmaktır.
Her zaman kazanamazsın.
O, başarılı olmak için yeteneğine olan tüm inancını kaybetti.
O, kendi hayatı pahasına bile olsa başarmak istedi.
Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.
İnsanların denediği, ama başarısız olduklarını başarmak için.
Mazeretler arayanın başarı için herhangi bir şansı yoktur.
O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.
Hayatta başarılı olmak için iki şeye ihtiyacın var: bilgisizlik ve güven.
O iş dünyasında başarılı olmak için ne gerekliyse sahip.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER
Herkes müzikalin büyük bir hit olmasını bekliyordu fakat o başarılı olmaktan çok uzaktı.