Examples of using "Tomé" in a sentence and their turkish translations:
Şarap içtim.
Kahve içtim.
Aldığım kararları neden verdiğimi biliyorum
Karar verdim.
Ben bir bira içtim.
Kararımı verdim.
Ben besleyici bir kahvaltı yedim.
Sağlıklı bir kahvaltı yaptım.
Nihayet bir karar verdim.
Dün çok fazla bira içtim.
Onu ödünç aldım.
- Ben kahve içtim.
- Kahveyi içtim.
Her şeyi göz önünde bulundurdum.
Onun ateşini ölçtüm.
Herhangi bir önlem almadım.
Ardından, kötü bir karar aldım.
Ben onun için sorumluluk üstlendim.
Ben bir hafta izin aldım.
Ben onun bir resmini çektim.
İş yerinden pazartesi izin aldım.
Onu dinlemek için zaman ayırdım,
Elini uzattı ve onu tuttum.
Ben bu resmi bir hafta önce çektim.
İki fincan kahve içtim.
- Yalnızca iki bardak şarabım vardı.
- Yalnızca iki bardak şarap içtim.
Ailemin bir fotoğrafını çektim.
Her altı saatte ateşimi ölçtüm.
Oturur oturmaz,uyuya kaldım.
Bu olasılığı da göz önüne aldım.
Ben bir litre kahve içtim.
Babamdan ödünç para aldım.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
Bu sabah otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.
Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --
Kararımı verdim.
Tokyo'dan Kyushu'ya giden bir uçağa bindim.
Sadece birkaç bira aldım.
Bu sabah otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.
Yanlışlıkla Tom'un şemsiyesini aldım.
Bu çizgi romanı onun kız kardeşinden ödünç aldım.
Trene ulaşmak için bir taksiye bindim.
Bunu o kadar ciddiye almadım.
Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindim.
Geçen hafta bir gün izin aldım.
İlaç aldığım için ağrı geçti.
Otobüs geç kaldığı için taksiye bindim.
Bu sabah bir bardak süt içtim.
Ondan ödünç aldığım bu kitaptı.
Süt içtim.
Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,
Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım
Zaten kahve içmiştim.
Kafede bir fincan kahve içtim.
Kendimi uyanık tutmak için bir bardak çay içtim.
Bu, onun evinde çektiğim resim.
Baş ağrım için iki aspirin aldım.
İçtiğim kahvenin üstünde fındık kreması vardı.
Yıllar sonra start-up'ımı bırakma kararı verdim.
Dokuzdan sonra televizyon izlememeyi kural edindim.
O sütü içmedim.
Susuzluğumu gidermek için bir bardak bira içtim.
Caddeyyi geçerken küçük kız kardeşimle el ele tutuştuk.
Konuşmaya katılmadım.
Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.
Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.
Otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.
Dün aldığım resimleri Tom'a e-posta gönderdim.
Altıda kalktım, sabah kahvaltısı yedim ve sonra okula gittim.
İstasyona taksi ile gittim.
Bu sabah kahve dükkanında çok sıcak bir çift espresso içtim.
- Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
- Yatmadan önce üç tablet nezle ilacı aldım.
Güneş parlıyordu ve hava sıcaktı, bu yüzden işten bir gün izin aldım.
Çorba o kadar sıcaktı ki, içemedim.
Bir köpek kulübesi yapmak için babamın çekicini ödünç aldım.
Böylece Einstein'dan ödünç aldığım üçüncü farkındalığım oluştu.
En son ne zaman martini içtiğimi hatırlayamıyorum.
Ön masadaki anahtarımı istedikten sonra asansörle benim kata çıktım.
Musluktan içtim.
Ödünç aldığım kitapları sana geri vermek için geldim.
Sonra tekrar kameramı alıp sevdiğim ve bildiğim şeyi yapmaya başladım.
Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
Doğrudan eve gelme yerine uzun bir yol yürüdüm ve postanenin yanında durdum.
Topu bir elle yakaladım.