Translation of "Sensible" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Sensible" in a sentence and their turkish translations:

Soy sensible.

Ben duyarlıyım.

Es demasiado sensible.

O, çok duyarlıdır.

Tom es sensible.

Tom duyarlı.

- Estaba realmente sensible.
- Fui realmente sensible.
- Estuve ciertamente emocional.

Ben gerçekten duygusaldım.

sensible con las mujeres,

Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı

Mucha gente es sensible

Bir çok insan duyarlı tabi

Es sensible al calor.

O, ısıya duyarlıdır.

Él es muy sensible.

O çok duyarlıdır.

Tom es muy sensible.

Tom çok duyarlı.

No seas tan sensible.

- O kadar hassas olma.
- O kadar alıngan olma.

Tom es educado y sensible.

Tom kibar ve duyarlıdır.

Soy muy sensible al calor.

Isıya karşı çok duyarlıyım.

Tom es un niño sensible.

Tom hassas bir çocuk.

Pero es muy sensible a ellos.

ama hislere çok fazla tepki veriyor.

Él es amoroso, amable, sensible, enriquecedor,

İyidir, kibardır, hassastır ve korumacıdır,

Creo que tocamos un área sensible.

Görünen o ki hassas bir noktaya dokunduk.

Ella es sumamente sensible al frío.

O, soğuğa aşırı duyarlıdır.

Tom es una persona muy sensible.

Tom çok mantıklı bir kişidir.

Un bebé tiene la piel sensible.

Bir bebeğin hassas cildi vardır.

Yo soy muy sensible al frío.

Soğuğa karşı çok duyarlıyım.

Creo que Tom es poco sensible.

Tom'un duyarsız olduğunu düşünüyorum.

Él es muy sensible al frío.

O, soğuğa karşı çok duyarlıdır.

Si no desea experimentar esto, sea sensible.

Bunu yaşamak istemiyorsanız lütfen duyarlı olalım lütfen

Usted es demasiado sensible a las críticas.

Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.

Ella es muy sensible a las críticas.

Eleştiriye karşı çok duyarlıdır.

La nariz del perro es muy sensible.

Bir köpeğin burnu çok duyarlıdır.

Soy una persona muy sensible y emocional.

Ben çok hassas ve duygusal bir insanım.

Este director es sensible a las críticas.

Bu yönetmen eleştiriye duyarsız değil.

A cualquier ser sensible con poder de razonamiento

mantık gücü ve duyguları olan

No es bueno para un científico ponerse sensible.

Duygusal olmak bir bilim adamı için iyi değil.

Un arma reptante cargada con un gatillo muy sensible.

Tereddütsüz saldıran, sürüngen bir makine.

Donde la gente sensible no necesita usar capas de superhéroes.

giymek zorunda kalmadıkları hepimizin girebileceği,

Si clonamos esta parte del alga sensible a la luz

Eğer algin bu ışığa duyarlı kısmını klonlarsak

El clítoris es el órgano más sensible de la mujer.

Bir kadının en duyarlı organı klitoristir.

Lleno de terminaciones nerviosas y de vasos sanguíneos, es extremadamente sensible.

Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.

La piel del hombre es muy sensible a los cambios de temperatura.

- İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- İnsan cildi sıcaklık değişimlerine karşı çok hassastır.

Más arriba, una cámara sensible al calor revela a otro cazador escondido en la oscuridad.

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

- Ella es realmente sensible acerca de sus nuevos frenillos.
- Ella es realmente quisquillosa con sus nuevas rodilleras.

O, yeni pantolon askısı hakkında gerçekten hassas.

Siete veces más pesados que un guepardo y con una visión seis veces más sensible que la nuestra,

Çitadan yedi kat ağır ve görüşü bizimkinden altı kat hassas.

Lo bastante sensible para olfatear un cadáver a dos metros bajo la nieve. Es raro ver a un glotón.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

- Esta carta tiene información sensible que puede ofender a algunas personas.
- Esta carta contiene información delicada que podría ofender a algunas personas.

Bu mektup, bazı insanlar gücendirecek hassas bilgiler içermektedir.