Examples of using "Retrato" in a sentence and their turkish translations:
Portreyi görüyorum.
Portre duvardan alındı.
Portrenin karanlık bir arka planı vardı.
Biz Türkler olarak o algoraitmayı biraz bozduk.
Resim duvarda asılı.
Ben resim için bir deri çerçeve satın aldım.
- Onlar hık demişler birbirlerinin burnundan düşmüşler.
- Onlar birbirlerinin benzeri.
Benim resmim, ülkedeki her karakolda bulunuyor.
Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.
Duvarda Tom'un bir resmi var.
Arkadaşlarımdan biri iyi-tanınmış bir sanatçıyı onun karısının portresini yapması için görevlendirdi.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
Büyükbabamın resmi duvardadır.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.