Examples of using "Marco" in a sentence and their turkish translations:
Marco hariç herkes geldi.
ve bu çerçeveyi öğrenebiliriz.
Onun küçük bir bedeni var.
Vaktim olursa sizi ararım.
Seni daha sonra tekrar arayayım, tamam mı?
Kitabı olan kişi Marco'dur.
sistemli bir şey değildi.
Bantla bir çerçeve yaptılar.
Marco'nun hasta olduğunu biliyorum.
Ben seni yarın arayacağım.
Marco iyi yazdığını düşünüyor.
Binanın iskeleti artık tamamlandı.
Marc Rönans Dönemi ile ilgili bir konferans sundu.
Liza ve Marco'nun finansal sorunları yok.
Bu resim üzerindeki çerçeveyi beğeniyor musun?
kendi şirketlerini yöneten girişimciler.
Çerçeve kumlanmak ve verniklenmek zorunda.
Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir.
Ben resim için bir deri çerçeve satın aldım.
Çerçevenin kendisi resimden daha değerlidir.
Marco haftada iki kez tenis oynar.
Marco'nun arabasının adı "Thunder Giant"tir.
Senin gözlüğünün çerçevesi hangi malzemeden?
Onun ağır bir bedeni var.
Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi.
doğanın eşsiz yollarla kendini bize sunduğunu görürüz.
O kapı kasasının altında durdu.
Bu gece onu arayacağım.
Marco'nun yalancı olduğunu sana zaten söylemiştim.
Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
Marco'nun konuşmaktan daha çok yalan söylediğini zaten sana söylemiştim.
Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.
Bu savaşlarda Venedikli kaptan Marco Polo esir alınmıştı ve
Kamera, bu ceket gibi koyu bir yüzeyin içinde ve bir renk tüm çerçeveyi karanlığa gömüyor.
Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.