Examples of using "Raros" in a sentence and their turkish translations:
Avustralya'da nadir hayvanlar var.
Avustralya'da çok ender hayvanlar vardır.
Einstein gibi böyle bilimciler enderdir.
Mary tuhaf sporlardan hoşlanır.
O tuhaf görünümlü ayakkabıları nereden aldın?
Bu gece çok tuhaf rüyalar gördüm.
Birçok çevreci, ender orangutan saldırılarını
sık ya da nadir görülen nörolojik sendromlara fonksiyonel tıp yaklaşımı ile
Erkekler bazen gariptir.